Ölçüt Geçerliliği Nedir Kpss ?

Cansu

New member
Ölçüt Geçerliliği ve Bir Hikâye: Gerçekten Doğru Olan Ne?

Merhaba forumdaşlar,

Bugün sizlere çok ilginç bir hikaye anlatacağım. Hem de hem bir sınavın, hem de insanların içindeki farklı bakış açılarını nasıl açığa çıkardığını keşfedeceğimiz bir hikaye olacak. Umarım paylaşacağım bu deneyim, konuyu anlamanıza yardımcı olur ve hepimiz bir şeyler öğreniriz. Buyurun, sizi bu hikayeye davet ediyorum...

---

Bir zamanlar, gözleri kararlı, hedefe odaklanmış bir adam olan Selim vardı. O, tüm hayatını belirli hedeflere ulaşmak için çabalarla doldurmuştu. Her şeyin bir ölçüte, bir sonuca ulaşması gerektiğini düşünüyordu. Bu yüzden KPSS gibi sınavlara çalışırken, her sorunun tek bir doğru cevabı olmalıydı. Selim, başarıyı hep doğru cevaplar ve stratejik planlar üzerinden tanımlıyordu.

Öte yandan, hayatının tam ortasında yer alan Zeynep vardı. O, Selim'in aksine, insanların ve olayların duygusal yönleriyle ilgileniyordu. Zeynep’in dünyasında her şey bir araya gelir, farklı parçalar birbiriyle ilişkilenir, birleştirilir ve birbirini anlayarak devam ederdi. O, sınavlara çalışırken doğru cevaptan çok, o cevabın insanların hayatlarında nasıl bir iz bıraktığını sorgulardı.

Bir gün, Zeynep ve Selim bir KPSS hazırlık grubunda karşılaştılar. Her ikisi de aynı sınav için aynı hedefe doğru ilerliyorlardı. Ama aralarındaki yaklaşım farkı, hemen fark ediliyordu.

Selim, tüm soruları çözmeye başladığında, yalnızca “doğru” olanı bulmaya odaklanmıştı. Sorulara bir çözüm yolu üzerinden bakıyordu ve verilen şıklardan birinin diğerlerinden daha doğru olduğuna inanıyordu. Ancak Zeynep, soruya farklı açılardan bakmayı tercih ediyordu. Sorunun çözümü üzerine değil, sorunun neden ve nasıl sorulduğuna, toplumsal bağlamına da bakıyordu. Onun için sadece doğru cevap değil, sorunun anlamı da önemliydi.

Bir gün, öğretmenlerinden biri, “Ölçüt geçerliliği nedir?” diye bir soru sordu. Zeynep gözlerini kapatarak bir an düşündü. Selim hemen elini kaldırıp, konuyu bilmemek gibi bir seçenek olmaması gerektiğini düşündü. Sonra öğretmen, konuyu biraz daha açarak, şöyle dedi: “Ölçüt geçerliliği, bir testin veya değerlendirme aracının, başka bir güvenilir ölçüm aracına ne kadar yakın olduğunun belirlenmesidir. Yani, bir sınavın ölçtüğü şeyin gerçekten ölçmek istediği şeyle ne kadar uyumlu olduğunu gösterir.”

Zeynep, hemen soruya başka bir açıdan yaklaşıp, bu bağlamda bir örnek vermek istedi. “Mesela,” dedi, “Bir öğrenci sadece doğru cevaplarla değil, aynı zamanda sınavın amaçlarıyla da ölçülmelidir. O yüzden ölçüt geçerliliği, yalnızca sınavın değil, sınavın içinde yer alan her bir bireyin duygusal ve zihinsel süreçlerini de içermelidir.”

Selim, biraz tereddüt etti ama hemen stratejik düşünerek, “Evet, bu doğru ama esas olan, doğru cevabı verebilmek ve sınavın bize ne kadar doğru sonuç verdiği değil mi?” diyerek Zeynep'in daha fazla düşünmesini engellemeye çalıştı. Ancak Zeynep sakin bir şekilde, “Evet, doğru sonuçlar önemli ama bu sonuçlar, sınavın test ettiği becerilerle gerçekten uyumlu mu? İnsanların farklı becerilerinin farkında olmalı ve sadece ‘doğru’ olanı değil, anlamlı olanı da kabul etmeliyiz,” dedi.

Bu konuşmalar, Zeynep ve Selim arasında büyük bir tartışma yarattı. Selim, ölçüt geçerliliğinin yalnızca doğru cevaplarla sınavın geçerliliğini tartışmak anlamına geldiğine inansa da, Zeynep buna karşı çıktı. Onun için her doğru cevabın ardında bir hikaye vardı.

Bir hafta sonra, Selim bir deneme sınavı yapmaya karar verdi. Hedefi yalnızca doğru sonuçları bulmaktı, ancak Zeynep, sınavdan önce tekrar düşündü. “Bu sınav, sadece öğrenilen bilgiyi ölçmenin ötesinde, kişilerin dünyayı nasıl algıladığını da ölçmeli. Selim’in bakış açısının ötesine geçmek lazım,” dedi kendi kendine.

Sonunda, Selim’in ve Zeynep’in arasında bir denge kuruldu. Selim, doğru sonuçlar almanın önemli olduğunu kabul etti ama Zeynep de sınavın gerçek anlamını ve insanları nasıl etkilediğini anlatmayı başardı. Çünkü ölçüt geçerliliği sadece bir testin doğruluğuna bakmakla kalmaz, aynı zamanda insanların içsel dünyalarını, beklentilerini ve tecrübelerini de yansıtır.

Hikaye bitti ama buradan çıkardığımız ders şudur: Bir sınav veya değerlendirme aracının geçerliliğini anlamak sadece sonuçları saymakla değil, aynı zamanda bu sonuçların, insanları ne şekilde etkilediği ve hayatlarına nasıl yansıdığı ile de ilgilidir. Bu konuda daha çok tartışmak ve bakış açılarını paylaşmak isteyenleri bekliyorum. Şimdi siz ne düşünüyorsunuz? Sizin için ölçüt geçerliliği ne anlama geliyor?
 
Üst