HAVA ASAL
“Salgın devri göz önüne alınarak TYT baraj puanın 140’a, AYT baraj puanın da 160’a çekilmesi teklif ve temennimizdir” diyen MHP başkanı Devlet Bahçeli’nin yaptığı davet daha sonrası YÖK’ten birinci adım geldi. Mevzuyla ilgili çalışma başlatmış olduğu öğrenilen YÖK’ün, kontenjanların boş kalmaması için 180 puan olan baraj puanı 170’e düşürülmüştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise yaptığı son açıklamada “Bu sene üniversite imtihanlarında bir meşakkat yaşandı. 170-180 filan üzere bu biçimde bir durum. YÖK Liderimiz ile de mevzuyu görüştüm. Sağ olsun onlar da bir çalışma yaptılar ve artık olayı epey daha fazla sayıda gencin mağdur olmayacağı bir duruma getirdiler. Şu anda işin bilgilerinı YÖK halledecek ve bu işi inşallah gençlerimizin lehine bitirmiş olacağız” dedi.
4 Ağustos’ta ise Erdoğan, toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda Türkiye’de meydana gelen yangın ve sel felaketleri sebebiyle, 2021 YKS tercihleri için tarihleri uzatma sonucu aldıklarını duyurmuştu. Son yapılan düzenlemelere bakılırsa YKS kapsamında üniversite tercihleri 5-20 Ağustos tarihlerinde alınacak. Pekala üniversite tercihlerinde baraj puanın düşürülmesi ne manaya geliyor? YKS baraj puanında yapılan değişiklik bu yılki tercihleri etkileyecek mi? Karar Gazetesi müellifi ve eğitim koçu Ali Barskanmay tüm bu çalışmaları yorumladı.
DAHA ÇOK ÖĞRENCİ ÜNİVERSİTEYE GİDECEK
Birkaç yıl evvel Türkiye’de Alman üniversitesi açılışında Sayın Cumhurbaşkanımız, Türkiye’de 7 milyon 800 bin, Almanya’da ise 3,5 milyon üniversite öğrencisinin olduğunu bir gurur tabiri olarak yüksek sesle lisana getirmişti. Erdoğan bu sayıları açıklarken Almanya’nın eğitim düzeyinin Türkiye’den düşük olduğunu lisana getirip adeta Merkel’e kendisine has üslubu ile hava atmıştı. Üniversiteler devletlerin toplumların sosyoloji ekonomik kalitesini yükseltir. halbuki Almanya ile Türkiye’nin sosyo-ekonomik kalitesini mukayese ettiğimizde sonuç malum. Türkiye’de üniversite mezunu ile ülkenin hayat kalitesi paralel ilerlemiyor. Bunun sebebi niteliksiz üniversiteler ve bu üniversitelerde dört yıllık diploma için bekletilen hayattan arındırılmış milyonlarca genç. YÖK’ün taban puanının düşürülüyor. YÖK, daha fazla öğrencinin üniversite okuması için üniversite puanını düşürerek üniversite kapılarını gençlere açıyor. Bu durum daha epey öğrencinin üniversiteye gitmesini sağlayacak.
KULAĞA GÜZEL GELEN ALKIŞ İSTEYEN BİR DÜZENLEME
Kulağa beğenilen gelen alkış isteyen bir düzenleme. esasen düzenlemenin temelinde seçim meydanlarındaki alkışa buradan da bir ses vermek de var. Bir eğitimci olarak şu noktaya dikkat çekmek isterim: Türkiye’de taban puanın düşürülüp kısım nitelik ve muhtaçlığa bakılmaksızın daha fazlaca öğrencinin üniversiteye girmesi ülkenin hangi alanda kalkınmasına katkı sağlayacak? Bununla ilgili bir simülasyon yapılıp bir muhtaçlık düzenlemesi yapılmış mı?
YÖK’ün belirlediği 180 baraj puanı aslına bakarsan hasbelkader okuduğunu anlayan, dört süreci yapabilen, rutin ayrıntıları olan her öğrencinin alacağı puan. YÖK barajı düşürerek akademik ayrıntıların bilim ile harmanlandığı üniversiteleri lise pozisyonuna düşürmüş olacak.
BU GENÇLER İÇİN KURULMUŞ BİR TUZAKTIR
Üniversitelerin niteliği düşürülerek mi eğitim kalitemizi yükselteceğiz yoksa öğrencinin akademik düzeyini yüksek tutarak mı üniversitelerin niteliğini koruyacağız? YÖK’ün baraj puanını düşürmesi gençler için kurulmuş bir tuzak.
Gençler niteliksiz üniversitelere giderek rutin bilgilerle dört yıl heba İle diploma alacaklar. daha sonra milyonlarca diplomalı üniversiteler ordusuna onlarda katılmış olacak. Birde toplumsal hayattan arınmış olarak.
Aksi taktirde bir üniversite hak kazanmayan gençler genç yaşta ellerinin ekmek tutması içim başının dermanına bakacak. Genç yaşta bir meslek sahibi olup eli ekmek tutmaya yatkın olacaklar
YÖK Türkiye’deki ekonomik bilgileri araştırmalı. Türkiye’de 5 yıllık, 10 yıllık, 30 yıllık bir simülasyon yaparak ekonomimize bağlı hangi elemanlara gereksinim vardır? Biz hangi öğrencileri almalıyız? Ülkenin kısa ve uzun vadede iş dünyasıyla sivil toplum örgütleriyle bir ortaya gelip ülkenin muhtaçlığı olan nitelikli insan yetiştirmenin hem meslek okullarında hem üniversitelerde çalışması yapılmalı.
Günlük, haftalık popülist düzenlemeler gençlere ve ülkeye kurulmuş büyük tuzaklardır.
Coca Cola’nın CEO’luğunu yapan Muhtar Kentin iki yıllık meslek yüksek okulu mezunu.
Muhtar Kent her insanın dört yıllık üniversite okumadan iş hayatı ile paralel ilerleyen bir üniversite eğitimi üzerinde durur. Almanya’nın bugün üniversite eğitiminde izlediği yolda bu minvaldedir. Bu durum daha fazlaca öğrencinin üniversiteye gitmesini sağlayacak.
Türkiye’de biroldukca insanın üniversitede okuması görünürde eğitim kalitesinin yüksek olduğunu gösterse de niteliksiz üniversitelerde niteliksiz öğrenciler yetiştiriliyor. Dünya ağaç yaşken eğrilir tezi doğultusunda gençlerini eğitirken biz de ise gençlerimizin tam biçim verilecek çağında içi boş eğitim kurumlarında oyalanmasına niye oluyor.
BU ÇALIŞMAYI İKİ BİÇİMDE OKUYABİLİRİZ
YÖK’ün bu çalışmasını iki formda okuyabiliriz. Birincisi baraj puanın düşürülmesi ile bir arada eğitimin niteliğini düşürülüyor. Biz aslında öğrencilerin kalitesini yükselterek gençleri üniversiteli yapmalıyız.
Bir öteki okumada işsizler ordusuna katılacak gençleri dört yıl daha üniversite kapılarında bekletmek.
Sonuç Türkiye’de her insanın üniversite okumasının kapılarını açtık İle meydanlardaki alkışın sesini yükseltmek.
TÜM BUNLAR SEÇİM ATAĞI
Bu çeşit atılımlar toplumu şad etmek için yapılıyor. Bu kadar kısa müddette ve bu kadar süratli bir çalışmayı seçim meydanlarını doldurma çalışmaları olarak nazaranbiliriz. Ayrıyeten üniversite imtihanına giren ve tercih yapamayan yüzbinlerce genç üniversite kapısında birikti. Bu hazırlığı kapıdaki birikimi eritme eforu olarak da okuyabiliriz.
Üniversite imtihanları ve baraj puanları üzere kritik konularda yapılacak çalışmalar uzun süren ve araştırmalara dayalı olarak yapılmalı. Burada adeta bir oldu bittiye getiriliyor. Bunu da ayrıyeten sağlıklı bulmuyorum.
BU YILKİ YKS TERCİHLERİNİ ETKİLEYEBİLİR
Bir ön hazırlık yapılmadan bu kadar kısa vakitte yapılan bir düzenleme bu yılki tercihlere yetişecek üzere görünüyor. Düzenleme bu yılki tercihlere yansıyacak.
“Salgın devri göz önüne alınarak TYT baraj puanın 140’a, AYT baraj puanın da 160’a çekilmesi teklif ve temennimizdir” diyen MHP başkanı Devlet Bahçeli’nin yaptığı davet daha sonrası YÖK’ten birinci adım geldi. Mevzuyla ilgili çalışma başlatmış olduğu öğrenilen YÖK’ün, kontenjanların boş kalmaması için 180 puan olan baraj puanı 170’e düşürülmüştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise yaptığı son açıklamada “Bu sene üniversite imtihanlarında bir meşakkat yaşandı. 170-180 filan üzere bu biçimde bir durum. YÖK Liderimiz ile de mevzuyu görüştüm. Sağ olsun onlar da bir çalışma yaptılar ve artık olayı epey daha fazla sayıda gencin mağdur olmayacağı bir duruma getirdiler. Şu anda işin bilgilerinı YÖK halledecek ve bu işi inşallah gençlerimizin lehine bitirmiş olacağız” dedi.
4 Ağustos’ta ise Erdoğan, toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda Türkiye’de meydana gelen yangın ve sel felaketleri sebebiyle, 2021 YKS tercihleri için tarihleri uzatma sonucu aldıklarını duyurmuştu. Son yapılan düzenlemelere bakılırsa YKS kapsamında üniversite tercihleri 5-20 Ağustos tarihlerinde alınacak. Pekala üniversite tercihlerinde baraj puanın düşürülmesi ne manaya geliyor? YKS baraj puanında yapılan değişiklik bu yılki tercihleri etkileyecek mi? Karar Gazetesi müellifi ve eğitim koçu Ali Barskanmay tüm bu çalışmaları yorumladı.
DAHA ÇOK ÖĞRENCİ ÜNİVERSİTEYE GİDECEK
Birkaç yıl evvel Türkiye’de Alman üniversitesi açılışında Sayın Cumhurbaşkanımız, Türkiye’de 7 milyon 800 bin, Almanya’da ise 3,5 milyon üniversite öğrencisinin olduğunu bir gurur tabiri olarak yüksek sesle lisana getirmişti. Erdoğan bu sayıları açıklarken Almanya’nın eğitim düzeyinin Türkiye’den düşük olduğunu lisana getirip adeta Merkel’e kendisine has üslubu ile hava atmıştı. Üniversiteler devletlerin toplumların sosyoloji ekonomik kalitesini yükseltir. halbuki Almanya ile Türkiye’nin sosyo-ekonomik kalitesini mukayese ettiğimizde sonuç malum. Türkiye’de üniversite mezunu ile ülkenin hayat kalitesi paralel ilerlemiyor. Bunun sebebi niteliksiz üniversiteler ve bu üniversitelerde dört yıllık diploma için bekletilen hayattan arındırılmış milyonlarca genç. YÖK’ün taban puanının düşürülüyor. YÖK, daha fazla öğrencinin üniversite okuması için üniversite puanını düşürerek üniversite kapılarını gençlere açıyor. Bu durum daha epey öğrencinin üniversiteye gitmesini sağlayacak.
KULAĞA GÜZEL GELEN ALKIŞ İSTEYEN BİR DÜZENLEME
Kulağa beğenilen gelen alkış isteyen bir düzenleme. esasen düzenlemenin temelinde seçim meydanlarındaki alkışa buradan da bir ses vermek de var. Bir eğitimci olarak şu noktaya dikkat çekmek isterim: Türkiye’de taban puanın düşürülüp kısım nitelik ve muhtaçlığa bakılmaksızın daha fazlaca öğrencinin üniversiteye girmesi ülkenin hangi alanda kalkınmasına katkı sağlayacak? Bununla ilgili bir simülasyon yapılıp bir muhtaçlık düzenlemesi yapılmış mı?
YÖK’ün belirlediği 180 baraj puanı aslına bakarsan hasbelkader okuduğunu anlayan, dört süreci yapabilen, rutin ayrıntıları olan her öğrencinin alacağı puan. YÖK barajı düşürerek akademik ayrıntıların bilim ile harmanlandığı üniversiteleri lise pozisyonuna düşürmüş olacak.
BU GENÇLER İÇİN KURULMUŞ BİR TUZAKTIR
Üniversitelerin niteliği düşürülerek mi eğitim kalitemizi yükselteceğiz yoksa öğrencinin akademik düzeyini yüksek tutarak mı üniversitelerin niteliğini koruyacağız? YÖK’ün baraj puanını düşürmesi gençler için kurulmuş bir tuzak.
Gençler niteliksiz üniversitelere giderek rutin bilgilerle dört yıl heba İle diploma alacaklar. daha sonra milyonlarca diplomalı üniversiteler ordusuna onlarda katılmış olacak. Birde toplumsal hayattan arınmış olarak.
Aksi taktirde bir üniversite hak kazanmayan gençler genç yaşta ellerinin ekmek tutması içim başının dermanına bakacak. Genç yaşta bir meslek sahibi olup eli ekmek tutmaya yatkın olacaklar
YÖK Türkiye’deki ekonomik bilgileri araştırmalı. Türkiye’de 5 yıllık, 10 yıllık, 30 yıllık bir simülasyon yaparak ekonomimize bağlı hangi elemanlara gereksinim vardır? Biz hangi öğrencileri almalıyız? Ülkenin kısa ve uzun vadede iş dünyasıyla sivil toplum örgütleriyle bir ortaya gelip ülkenin muhtaçlığı olan nitelikli insan yetiştirmenin hem meslek okullarında hem üniversitelerde çalışması yapılmalı.
Günlük, haftalık popülist düzenlemeler gençlere ve ülkeye kurulmuş büyük tuzaklardır.
Coca Cola’nın CEO’luğunu yapan Muhtar Kentin iki yıllık meslek yüksek okulu mezunu.
Muhtar Kent her insanın dört yıllık üniversite okumadan iş hayatı ile paralel ilerleyen bir üniversite eğitimi üzerinde durur. Almanya’nın bugün üniversite eğitiminde izlediği yolda bu minvaldedir. Bu durum daha fazlaca öğrencinin üniversiteye gitmesini sağlayacak.
Türkiye’de biroldukca insanın üniversitede okuması görünürde eğitim kalitesinin yüksek olduğunu gösterse de niteliksiz üniversitelerde niteliksiz öğrenciler yetiştiriliyor. Dünya ağaç yaşken eğrilir tezi doğultusunda gençlerini eğitirken biz de ise gençlerimizin tam biçim verilecek çağında içi boş eğitim kurumlarında oyalanmasına niye oluyor.
BU ÇALIŞMAYI İKİ BİÇİMDE OKUYABİLİRİZ
YÖK’ün bu çalışmasını iki formda okuyabiliriz. Birincisi baraj puanın düşürülmesi ile bir arada eğitimin niteliğini düşürülüyor. Biz aslında öğrencilerin kalitesini yükselterek gençleri üniversiteli yapmalıyız.
Bir öteki okumada işsizler ordusuna katılacak gençleri dört yıl daha üniversite kapılarında bekletmek.
Sonuç Türkiye’de her insanın üniversite okumasının kapılarını açtık İle meydanlardaki alkışın sesini yükseltmek.
TÜM BUNLAR SEÇİM ATAĞI
Bu çeşit atılımlar toplumu şad etmek için yapılıyor. Bu kadar kısa müddette ve bu kadar süratli bir çalışmayı seçim meydanlarını doldurma çalışmaları olarak nazaranbiliriz. Ayrıyeten üniversite imtihanına giren ve tercih yapamayan yüzbinlerce genç üniversite kapısında birikti. Bu hazırlığı kapıdaki birikimi eritme eforu olarak da okuyabiliriz.
Üniversite imtihanları ve baraj puanları üzere kritik konularda yapılacak çalışmalar uzun süren ve araştırmalara dayalı olarak yapılmalı. Burada adeta bir oldu bittiye getiriliyor. Bunu da ayrıyeten sağlıklı bulmuyorum.
BU YILKİ YKS TERCİHLERİNİ ETKİLEYEBİLİR
Bir ön hazırlık yapılmadan bu kadar kısa vakitte yapılan bir düzenleme bu yılki tercihlere yetişecek üzere görünüyor. Düzenleme bu yılki tercihlere yansıyacak.