Almanya Fransa’yı yener ve aniden EM coşkusu kıvılcımları parlar. Gerçekten bu kadar kolay mı? Thomas Müller şöyle diyor: Evet.
Benjamin Zurmühl Dortmund’dan bildiriyor
Wolfsburg’da Japonya’ya karşı alınan 4-1’lik yenilginin ardından Thomas Müller, taraftarlara teşekkür etmek için tek başına stadyuma gitti. Üç gün sonra Dortmund’da Fransa’ya karşı alınan 2-1’lik galibiyetin ardından tüm takım ona eşlik etti. İki maç arasında çok şey yaşandı. Hansi Flick milli antrenörlükten ayrılmak zorunda kaldı, Rudi Völler, Hannes Wolf ve Sandro Wagner’in yardımıyla U20 antrenörlük takımından görevi devraldı ve gelecekte kimin kenarda olacağına dair arka planda spekülasyonlar başladı.
Dortmund Signal Iduna Park’taki pek çok taraftar için ideal milli teknik direktör sorusu, başlama vuruşundan kısa bir süre sonra yanıtlandı. Thomas Müller’in, Benjamin Henrichs’in pasıyla dördüncü dakikada Fransa karşısında Almanya’yı öne geçirmesinin ardından stadyumda “Rudi Völler” sloganları yankılandı. Oyunun ilerleyen bölümlerinde meşhur “Sadece bir Rudi Völler var” şarkısı da söylendi. Sportif direktör zaten maçın “tek seferlik bir olay” olduğunu maçtan önce vurgulamıştı.
Müller’in özel açıklaması
Almanya’nın iç sahadaki uluslararası maçındaki atmosfer uzun süredir bu akşamki kadar iyi değildi. Milli takımın son zamanlardaki hayal kırıklığı yaratan performansına rağmen, kendi sahasında başarılı bir Avrupa Şampiyonası için umut gibi bir şey vardı. Gelecek yılki turnuva öncesinde bir coşku kıvılcımı. Peki her şey 2002’de takım patronu olarak Dünya Kupası finaline çıkan ancak 2004’te Avrupa Şampiyonası ön eleme turunda başarısız olan Rudi Völler’e mi bağlı?
Hayır. Völler bir rol oynuyor ama öncelikle sonuçtur. Thomas Müller de durumu bu şekilde görüyor. 33 yaşındaki oyuncu, milli takım ile taraftar arasındaki ilişkiye ilişkin karma bölgede ilginç bir açıklama yaptı:
“Bu her zaman burada yazılır ve hatta bizim tarafımızdan söylenir (oyuncular, editörün notu). Artık duyamadığım şey, taraftarları kendi tarafına çekmeniz gerektiğidir. Maçları kazanmalıyız! Taraftar olan herkes Bizimkiler oyun kazanmamızı istiyor. Bunu yapmak zorundayız. Ve eğer bunu yapmazsak, o zaman 14 imza seansı yapabiliriz ve halka açık bir gün yapabiliriz, hiçbir şey olmaz. Başarı ile “İnsanlara ilham veriyorsunuz. Stadyuma gidiyorlar ve kazandığımızı görmek istiyorlar. Kendilerinin ve milletimizin kazanmasını istiyorlar. Ve bütün mesele de bu!”
2018’den bu yana yaşanan sefalet
Müller bunu anladı. En önemli şeyin ne olduğunu biliyor: iyi sonuçlar, başarı. Bahsettiği imza günleri ve halka açık günlerin elbette zararı olmaz, taraftarlar ve takım arasında yakınlık ve temas yaratıyor. Ancak sıklıkla alıntılanan sorunu tersine çevirmiyorlar; bunlar sadece marjinal bir unsurdur.
Daha da önemlisi, milli takım 2018’den bu yana pek ikna edici olamıyor. Rusya’daki Dünya Kupası’nda ön eleme turundan çıkış, Milletler Ligi’nde grubun sonuncusu, İspanya’ya karşı 0-6 yenilgi, 2021 Avrupa Şampiyonası turundan çıkış 16 üzerinden, 2022 Dünya Kupası’nda ön eleme turundan çıkış, ev sahibi olunan Avrupa Şampiyonası’ndan bir yıl önce negatif seri. Avrupa Şampiyonası ve Dünya Kupası elemelerinde yalnızca düzenli zaferler vardı. Rakipler arasında Lihtenştayn, Beyaz Rusya ve Estonya vardı. Karşısında üç puanın coşku yarattığı hiçbir takım yok. Bu İngiltere, Belçika veya İspanya gibi takımlara karşı mümkün olabilirdi ama sonuçlar genellikle farklıydı.