Beykozlu
New member
Cumhuriyet gazetesi müellifi Jale Özgentürk, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin enflasyonla uğraş toplantısı yazdı. İşte o yazı…
Dünya enflasyonla çabayı para siyasetlerini sıkılaştırma, faizleri artırma yoluyla yapıyor. Türkiye ise dokunamadığı faizler niçiniyle bankalar ve iş dünyasından bahadır adım bekliyor.
Türkiye bir daha yüksek enflasyonla boğuştuğu güç bir devir yaşıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’na nazaran nisanda yüzde 69.97 olan tüketici fiyatları endeksi, bağımsız kuruluş ENAG’a nazaran yüzde 154.
Merkez Bankası’nın yüksek enflasyonun sorumlusu olarak gösterdiği iki daldan biri güç, oburu ise besin. TÜİK’e nazaran yüzde 89.1 olan besin enflasyonu çarşıyı pazarı kavuruyor.
Enflasyonda makul hudut unutuldu, yıl sonuna kadar TÜİK’in bile üç haneli enflasyon açıklaması şaşırtan olmayacak.
Enflasyonu kasımdan itibaren raydan çıkaran siyasetler belirli. Evvel siyaset faizi yüzde 14’e indirildi, kurlar patladı. Dolar 18 TL’ye kadar tırmandı, daha sonra gerilese de 16’ya hakikat gidiyor. Güç savaşları dünyada artarken Türkiye’de üzerine bir de döviz krizi bindi. İğniçin ipliğe, fiyat artışları tutulamaz duruma geldi.
Hükümet besin meblağlarında görülen keskin artışları biraz olsun durdurabilmek için temel besin mamüllerinden alınan vergiyi düşürdü lakin artış vergi indirimlerine karşın devam etti. İktisat etrafları enflasyonla gerçek bir uğraş beklerken ne yazık ki atılan adımlar bunun hayal olduğunu gösteriyor.
Zira Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, enflasyonla çabanın yolunu kimi vakit açıkça kimi vakit de telefonlarla iş dünyasını uyarmakta buluyor.
BUYRUKLA FİYAT DÜŞMEZ
Nebati, dün bu gayret formlarından birini kullandı. Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’nde besin ve perakende kesimi temsilcileri ile bir ortaya geldi. Öğrendiğime nazaran epeyce sayıda iş insanı telefonla tekraren aranarak toplantıya davet edilmiş. Adeta bir “panik” havası estirilmiş.
Bu çeşit toplantılarla enflasyonla çaba edilemeyeceğini söyleyen iş insanları, fiyatları artıran gerçek niçinlere yönelmek gerektiğini söylüyorlar. Şu uyarıyı yapıyorlar:
“Devlet ciddiyeti kalmadı. Kurumlara itimat kalmadı. Buyruk komuta ile fiyatlar düşmez. Evvel maliyetler düşürülmeli.”
Nebati toplantıya katılan üreticilerden “cesur adımlar” atmalarını, katılanlar ise bunun olabilmesi için maliyetlerin düşürülmesi gerektiğini söylemiş ve dayanak istemişler.
Dünya enflasyonla çabayı para siyasetleriyle, faiz siyasetleriyle sürdürüyor. Türkiye’de ise görünen o ki “fiyatlar artmaya, hükümet iç ve dış mihrakları suçlamaya devam edecek.”
Olan da geliri eriyen vatandaşa olacak!
Dünya enflasyonla çabayı para siyasetlerini sıkılaştırma, faizleri artırma yoluyla yapıyor. Türkiye ise dokunamadığı faizler niçiniyle bankalar ve iş dünyasından bahadır adım bekliyor.
Türkiye bir daha yüksek enflasyonla boğuştuğu güç bir devir yaşıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’na nazaran nisanda yüzde 69.97 olan tüketici fiyatları endeksi, bağımsız kuruluş ENAG’a nazaran yüzde 154.
Merkez Bankası’nın yüksek enflasyonun sorumlusu olarak gösterdiği iki daldan biri güç, oburu ise besin. TÜİK’e nazaran yüzde 89.1 olan besin enflasyonu çarşıyı pazarı kavuruyor.
Enflasyonda makul hudut unutuldu, yıl sonuna kadar TÜİK’in bile üç haneli enflasyon açıklaması şaşırtan olmayacak.
Enflasyonu kasımdan itibaren raydan çıkaran siyasetler belirli. Evvel siyaset faizi yüzde 14’e indirildi, kurlar patladı. Dolar 18 TL’ye kadar tırmandı, daha sonra gerilese de 16’ya hakikat gidiyor. Güç savaşları dünyada artarken Türkiye’de üzerine bir de döviz krizi bindi. İğniçin ipliğe, fiyat artışları tutulamaz duruma geldi.
Hükümet besin meblağlarında görülen keskin artışları biraz olsun durdurabilmek için temel besin mamüllerinden alınan vergiyi düşürdü lakin artış vergi indirimlerine karşın devam etti. İktisat etrafları enflasyonla gerçek bir uğraş beklerken ne yazık ki atılan adımlar bunun hayal olduğunu gösteriyor.
Zira Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, enflasyonla çabanın yolunu kimi vakit açıkça kimi vakit de telefonlarla iş dünyasını uyarmakta buluyor.
BUYRUKLA FİYAT DÜŞMEZ
Nebati, dün bu gayret formlarından birini kullandı. Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’nde besin ve perakende kesimi temsilcileri ile bir ortaya geldi. Öğrendiğime nazaran epeyce sayıda iş insanı telefonla tekraren aranarak toplantıya davet edilmiş. Adeta bir “panik” havası estirilmiş.
Bu çeşit toplantılarla enflasyonla çaba edilemeyeceğini söyleyen iş insanları, fiyatları artıran gerçek niçinlere yönelmek gerektiğini söylüyorlar. Şu uyarıyı yapıyorlar:
“Devlet ciddiyeti kalmadı. Kurumlara itimat kalmadı. Buyruk komuta ile fiyatlar düşmez. Evvel maliyetler düşürülmeli.”
Nebati toplantıya katılan üreticilerden “cesur adımlar” atmalarını, katılanlar ise bunun olabilmesi için maliyetlerin düşürülmesi gerektiğini söylemiş ve dayanak istemişler.
Dünya enflasyonla çabayı para siyasetleriyle, faiz siyasetleriyle sürdürüyor. Türkiye’de ise görünen o ki “fiyatlar artmaya, hükümet iç ve dış mihrakları suçlamaya devam edecek.”
Olan da geliri eriyen vatandaşa olacak!