celikci
New member
Konutunu satın aldığı tarihin üzerinden 5 yıl geçmeden elden çıkaranların, 31 Mart’a kadar Gayrimenkul Kıymet Artış Çıkarı Vergisi için beyanname vermesi gerekiyor.
2021’de meskeninin satışını tamamlayanlar, Gelir Yönetimi Başkanlığı’na verdikleri beyanname kararında ödemelerini mart ve temmuz olmak üzere 2 eşit taksitle yapabilecek.
Düşük vergi ödemek için tapuda adapsız beyanda bulunanları, ödenmeyen eksik fiyatların yanı sıra, yüklü ölçüdeki para cezaları bekliyor.
YANLIŞ BEYANA YÜKLÜ CEZA YOLDA
Kredi ve sigorta karşılaştırma üzerine bilinen en ünlü dijital platformlardan birinde İçerik Müdürü olarak vazife yapan İbrahim Çolak, Gayrimenkul Paha Artış Yararı Vergisi’nin konuttan elde edilen gerçek çıkara göre belirlendiğini kaydederek, “Gelir Vergisi Kanunu’nun 80’inci unsuruna bakılırsa, miras ve bağış yoluyla sahip olunan konutların haricindekiler, alış tarihinden itibaren 5 yıl ortasında satıldığında, bedel artış çıkarı vergisine tabi tutuluyor. Konut sahiplerinin Gelir Yönetimi Başkanlığı’na (GİB) bu ayın sonuna kadar beyanname vermesi gerekiyor. Lakin birtakım gayrimenkul sahipleri Gayrimenkul Kıymet Artış Yararı Vergisi’ni düşürmek için yanlış beyanda bulunabiliyor. Bu durum tespit edildiğinde gayrimenkul sahipleri, eksik vergileri ödemekle yükümlü tutulurken beraberinde yüklü ölçüde cezayla karşı karşıya kalıyor” diye konuştu.
KONUTU ALANLAR İÇİN DE RİSK TAŞIYOR
Gayrimenkulün satış bedelinin düşük gösterilmesinin konut alıcıları için de risk oluşturduğunu belirten Çolak, “Konut alıcıları satın aldığı gayrimenkulü sonrasındasında satışa çıkardığında daha yüksek gelir vergisi ödemek zorunda kalabiliyor. Konutunu satın alırken pahasını düşük gösterenler, 5 yıl geçmeden meskenlerini gerçek kıymeti üzerinden satışa sunduğunda ortadaki yüksek farktan dolayı fazla kâr elde etmiş üzere görünüyor. Lakin yüksek kârdan dolayı ödenen vergi fiyatları da katlanıyor. Son vakit içinderda satış bedelinin eksik beyanı ve düşük tapu harcı ödenmesine karşı yürürlüğe getirilen caydırıcı para cezaları karşılık görmeye başladı. Yöntemsiz beyanların sayısı giderek azalıyor” dedi.
FAZLA VERGİ ÖDEMEYEYİM DERKEN 50 BİN TL’DEN OLABİLİRSİNİZ
Çolak, hususa ait, “2020 yılı Ocak ayında 450 bin TL’ye satın aldığı meskenin bedelini tapuda 250 bin TL olarak beyan eden konut sahibi, meskenini 2021 yılı Aralık ayında satışa çıkardığında konutun ulaştığı gerçek kıymet olan 700 bin TL’den beyanda bulunursa 50 bin TL’ye yakın Kıymet Artış Karı Vergisi ödemek zorunda kalabilir. halbuki konut satın alınırken gerçek bedel olan 450 bin TL olarak beyan edilseydi, sadece fazladan bir ölçü tapu harcı ödemesi yapılacaktı. Bu üzere durumlarla karşılaşmamak için kesinlikle konut alım bedeli üzerinden tapu harcı beyanında bulunmak gerekiyor” meselai verdi.
GAYRİMENKUL KIYMET ARTIŞ KARI VERGİSİ NASIL BELİRLENİYOR?
Gayrimenkul Kıymet Artış Yararı Vergisi’nin belirlenmesinde gerçek yararın dikkate alındığını söyleyen Çolak, mevzuya şu sözlerle açıklık getirdi:
“Enflasyona nazaran düzenlenen meskenin alış ile satış bedeli içindeki farkın hesaplanmasıyla enflasyondan bağımsız elde edilen gerçek yarar bulunur. Bu hasılattan her yıl açıklanan istisna meblağ, alım sırasında ödenen tapu harcı ve konut kredisi kullanıldıysa satışa kadar ödenen faizlerin toplamı düşülür. bu biçimdece “vergiye tabi tutar” bulunur. Bu fiyata vergi dilimleri uygulanır.”
2021’de meskeninin satışını tamamlayanlar, Gelir Yönetimi Başkanlığı’na verdikleri beyanname kararında ödemelerini mart ve temmuz olmak üzere 2 eşit taksitle yapabilecek.
Düşük vergi ödemek için tapuda adapsız beyanda bulunanları, ödenmeyen eksik fiyatların yanı sıra, yüklü ölçüdeki para cezaları bekliyor.
YANLIŞ BEYANA YÜKLÜ CEZA YOLDA
Kredi ve sigorta karşılaştırma üzerine bilinen en ünlü dijital platformlardan birinde İçerik Müdürü olarak vazife yapan İbrahim Çolak, Gayrimenkul Paha Artış Yararı Vergisi’nin konuttan elde edilen gerçek çıkara göre belirlendiğini kaydederek, “Gelir Vergisi Kanunu’nun 80’inci unsuruna bakılırsa, miras ve bağış yoluyla sahip olunan konutların haricindekiler, alış tarihinden itibaren 5 yıl ortasında satıldığında, bedel artış çıkarı vergisine tabi tutuluyor. Konut sahiplerinin Gelir Yönetimi Başkanlığı’na (GİB) bu ayın sonuna kadar beyanname vermesi gerekiyor. Lakin birtakım gayrimenkul sahipleri Gayrimenkul Kıymet Artış Yararı Vergisi’ni düşürmek için yanlış beyanda bulunabiliyor. Bu durum tespit edildiğinde gayrimenkul sahipleri, eksik vergileri ödemekle yükümlü tutulurken beraberinde yüklü ölçüde cezayla karşı karşıya kalıyor” diye konuştu.
KONUTU ALANLAR İÇİN DE RİSK TAŞIYOR
Gayrimenkulün satış bedelinin düşük gösterilmesinin konut alıcıları için de risk oluşturduğunu belirten Çolak, “Konut alıcıları satın aldığı gayrimenkulü sonrasındasında satışa çıkardığında daha yüksek gelir vergisi ödemek zorunda kalabiliyor. Konutunu satın alırken pahasını düşük gösterenler, 5 yıl geçmeden meskenlerini gerçek kıymeti üzerinden satışa sunduğunda ortadaki yüksek farktan dolayı fazla kâr elde etmiş üzere görünüyor. Lakin yüksek kârdan dolayı ödenen vergi fiyatları da katlanıyor. Son vakit içinderda satış bedelinin eksik beyanı ve düşük tapu harcı ödenmesine karşı yürürlüğe getirilen caydırıcı para cezaları karşılık görmeye başladı. Yöntemsiz beyanların sayısı giderek azalıyor” dedi.
FAZLA VERGİ ÖDEMEYEYİM DERKEN 50 BİN TL’DEN OLABİLİRSİNİZ
Çolak, hususa ait, “2020 yılı Ocak ayında 450 bin TL’ye satın aldığı meskenin bedelini tapuda 250 bin TL olarak beyan eden konut sahibi, meskenini 2021 yılı Aralık ayında satışa çıkardığında konutun ulaştığı gerçek kıymet olan 700 bin TL’den beyanda bulunursa 50 bin TL’ye yakın Kıymet Artış Karı Vergisi ödemek zorunda kalabilir. halbuki konut satın alınırken gerçek bedel olan 450 bin TL olarak beyan edilseydi, sadece fazladan bir ölçü tapu harcı ödemesi yapılacaktı. Bu üzere durumlarla karşılaşmamak için kesinlikle konut alım bedeli üzerinden tapu harcı beyanında bulunmak gerekiyor” meselai verdi.
GAYRİMENKUL KIYMET ARTIŞ KARI VERGİSİ NASIL BELİRLENİYOR?
Gayrimenkul Kıymet Artış Yararı Vergisi’nin belirlenmesinde gerçek yararın dikkate alındığını söyleyen Çolak, mevzuya şu sözlerle açıklık getirdi:
“Enflasyona nazaran düzenlenen meskenin alış ile satış bedeli içindeki farkın hesaplanmasıyla enflasyondan bağımsız elde edilen gerçek yarar bulunur. Bu hasılattan her yıl açıklanan istisna meblağ, alım sırasında ödenen tapu harcı ve konut kredisi kullanıldıysa satışa kadar ödenen faizlerin toplamı düşülür. bu biçimdece “vergiye tabi tutar” bulunur. Bu fiyata vergi dilimleri uygulanır.”