Bir boşanma davasının temyiz müracaatını kıymetlendiren Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, devlet memuru eşe yoksulluk nafakası ödenmemesine yönelik karar verdi. Davacı eşin öğretmen olmasını göz önünde bulunduran Yargıtay, daima ve kâfi gelirinin bulunması niçiniyle, kendisine nafakası ödenmemesi gerektiğini deklare etti.
Kelam konusu kararda şu biçimde denildi:
“Toplanan kanıtlardan davalı-karşı davacı bayanın öğretmen olduğu, daima ve kâfi gelirinin bulunduğu, boşanma niçiniyle yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılmaktadır. Türk Uygar Kanunu’nun 175. unsuru şartları oluşmamıştır. Yoksulluk nafakası isteminin reddi gerekirken, yazılı biçimde karar verilmesi hakikat görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Tarafların gerçekleşen toplumsal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik şartlarına nazaran 2010 doğumlu ortak çocuk faydasına takdir edilen iştirak nafakası oldukçatur. Mahkemece Türk Uygar Kanunu’nun 4. hususundaki hakkaniyet prensibi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir.”
Kelam konusu kararda şu biçimde denildi:
“Toplanan kanıtlardan davalı-karşı davacı bayanın öğretmen olduğu, daima ve kâfi gelirinin bulunduğu, boşanma niçiniyle yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılmaktadır. Türk Uygar Kanunu’nun 175. unsuru şartları oluşmamıştır. Yoksulluk nafakası isteminin reddi gerekirken, yazılı biçimde karar verilmesi hakikat görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Tarafların gerçekleşen toplumsal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik şartlarına nazaran 2010 doğumlu ortak çocuk faydasına takdir edilen iştirak nafakası oldukçatur. Mahkemece Türk Uygar Kanunu’nun 4. hususundaki hakkaniyet prensibi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir.”