Ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer, merkez Kayapınar ilçesindeki Mezopotamya İlkokulu Açılış Merasimi’ne katıldı.
Merasimde konuşan Özer, 6 Eylül’de Türkiye’de 81 vilayette, ilçelerde, köylerde ve beldelerde yüz yüze eğitimin haftada 5 gün ve 40 dakika olarak uygulamaya geçmesinden memnuniyet duyduklarını belirtti.
‘YÜZ YÜZE EĞİTİMİN YERİNE İKAME EDİLEBİLECEK BİR EĞİTİM YAKLAŞIMI OLMAZ’
Özer, “Uzaktan eğitim ne kadar kaliteli olursa olsun hiç bir vakit yüz yüze eğitimin yerine ikame edilebilecek bir eğitim yaklaşımı olmaz. Zira eğitim ortamları yalnızca öğrenmenin yapıldığı yerler değildir. Öğrencilerimizin psikososyal gelişimleri ile ilgili arkadaşları ile yarenlik etme, proje geliştirme, ortak çalışmaların yürütüldüğü, insanın gelişimi ile ilgili farklı boyutlarda takviye imkanı sağlayan yerlerdir okullar. Bilhassa sosyoekonomik istikametten dezavantajlı öğrencilerimiz için okul bir eğitim merkezi olmanın epeyce ötesinde mana taşımaktadır.” diye konuştu.
“OKULLAR BİRİNCİ AÇILAN VE EN SON KAPANAN YERLER OLMAK DURUMUNDADIR”
Sıhhat Bakanlığı ile belirlenen, Sıhhat Bilim Şurası’nın da onaylamış olduğu kurallara harfiyen uyularak yüz yüze eğitime devam etme kararlığı içerisinde olduğunu lisana getiren Özer, ”Okullar birinci kapanan, en son açılan yerler değildir. Okullar birinci açılan ve en son kapanan yerler olmak durumundadır. Zira Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak dayanılmaz bir genç nüfusa sahibiz. Şayet bu genç nüfusu bir fırsat penceresi olarak değerlendirebileceksek bunun için eğitimi kaliteli, eğitimi yüz yüze vermek zorundayız. Gelinen noktada da okul bazlı bir kapatma yaklaşımı sergilemedik” dedi.
Öte yandan Özer olay bazlı ve yakın temaslı duruma göre Sıhhat Bakanlığı’nın belirlediği kriterler çerçevesinde 14 günlük yüz yüze eğitime orta verildiğini aktardı.
Merasimde konuşan Özer, 6 Eylül’de Türkiye’de 81 vilayette, ilçelerde, köylerde ve beldelerde yüz yüze eğitimin haftada 5 gün ve 40 dakika olarak uygulamaya geçmesinden memnuniyet duyduklarını belirtti.
‘YÜZ YÜZE EĞİTİMİN YERİNE İKAME EDİLEBİLECEK BİR EĞİTİM YAKLAŞIMI OLMAZ’
Özer, “Uzaktan eğitim ne kadar kaliteli olursa olsun hiç bir vakit yüz yüze eğitimin yerine ikame edilebilecek bir eğitim yaklaşımı olmaz. Zira eğitim ortamları yalnızca öğrenmenin yapıldığı yerler değildir. Öğrencilerimizin psikososyal gelişimleri ile ilgili arkadaşları ile yarenlik etme, proje geliştirme, ortak çalışmaların yürütüldüğü, insanın gelişimi ile ilgili farklı boyutlarda takviye imkanı sağlayan yerlerdir okullar. Bilhassa sosyoekonomik istikametten dezavantajlı öğrencilerimiz için okul bir eğitim merkezi olmanın epeyce ötesinde mana taşımaktadır.” diye konuştu.
“OKULLAR BİRİNCİ AÇILAN VE EN SON KAPANAN YERLER OLMAK DURUMUNDADIR”
Sıhhat Bakanlığı ile belirlenen, Sıhhat Bilim Şurası’nın da onaylamış olduğu kurallara harfiyen uyularak yüz yüze eğitime devam etme kararlığı içerisinde olduğunu lisana getiren Özer, ”Okullar birinci kapanan, en son açılan yerler değildir. Okullar birinci açılan ve en son kapanan yerler olmak durumundadır. Zira Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak dayanılmaz bir genç nüfusa sahibiz. Şayet bu genç nüfusu bir fırsat penceresi olarak değerlendirebileceksek bunun için eğitimi kaliteli, eğitimi yüz yüze vermek zorundayız. Gelinen noktada da okul bazlı bir kapatma yaklaşımı sergilemedik” dedi.
Öte yandan Özer olay bazlı ve yakın temaslı duruma göre Sıhhat Bakanlığı’nın belirlediği kriterler çerçevesinde 14 günlük yüz yüze eğitime orta verildiğini aktardı.