MELEK GEDİK
Türkiye’de 9 günlük bayram tatili ile bir arada olaylar bir daha patlarken, hem önlemler birebir vakitte aşılama programının kâfi olup olmadığı bir daha tartışma konusu. Uzmanlar bilhassa Delta varyantına dikkat çekerek aşılamanın en süratli tahlil olduğunu savunurken, Türkiye’de milyonları bulan aşı zıtları toplumsal bağışıklığın süratle gerçekleşmesinin önünde en büyük mahzur olarak görülüyor.
Tüm bu tartışmalar sürerken, okulların açılıp açılmayacağı ile ilgili kritik açıklama Ulusal Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’tan geldi. Eylül’de okulların ‘yüz yüze’ açılacağını duyurmasının akabinde bu sefer ‘Korona olayları artarken okullar nasıl açılacak?’ sorusu gündemin birinci sırasına oturdu.
“HANGİ DESTEKLERE DAYANIYORUZ?”
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Pandemi Çalışma Kümesi ve Okul Çalışma Kümesi Üyesi Dr. Tomris Cesuroğlu, milyonlarca veli ve öğrencinin merak ettiği husus ile ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
“Okulların, bilhassa okul öncesi kurumların, ilkokul ve ortaokulların, sonrasındasında da liselerin pandemi müddetince açık tutulması gerektiğini hangi kaynaklara dayanarak sav ediyoruz?” diyen Cesuroğlu, Twitter’dan peş peşe paylaşımlarda bulundu:
“Okullar konusundaki literatürü en kapsamlı bir biçimde değerlendirip güncelleyerek sunan kurumların başında ECDC geliyor, Avrupa Hastalık Denetim Dairesi. ECDC birinci raporunu 2020 Ağustos’unda yayınladı.
“KAPALI OLMASI SON DERECE”
Türkiye’de çocukların ve okulların hala bulaştırıcı zannedildiği o periyotta 12 yaş altı çocukların hastalığa yakalanma ve bulaştırma riskinin yetişkinlerden çok daha düşük olduğu, okulların hastalığın yayılmasında bariz tesiri olmadığı anlaşılmıştı.
Dünyada eğitime değer veren, az epeyce gelişmiş ülkelerin büyük kısmında ilkokullar Haziran 2020’de sıklıkla tam kapasite açıktı. Liseler de Eylül 2020’de açıldı. Özetle ECDC, okulların kapanmasının ziyanları muhtemel faydaları net bir biçimde aşıyor, okul kapanmalarına son deva olarak başvurulabilir diyor.“
bir daha emsal bir çalışmadan örnek veren Cesuroğlu, şu biçimde devam etti: “Okulların açılması ve açık kalması konusunda en epey çalışmayı ve çağrıyı yapan kurumlardan bir başkası Dünya Sıhhat Örgütü Avrupa Bölgesi. Bu bahiste bir Teknik Müşavere Kümesi kurdu ve raporlarını sistemli olarak yayınladı.
Tomris Cesuroğlu
DSÖ Avrupa Bölgesi İngiltere’den Kazakistan’a uzanan, 53 üye ülkesi olan geniş bir bölge. Türkiye hem coğrafik açıdan, birebir vakitte sosyoekonomik gelişmişlik açısından DSÖ Avrupa Bölgesi’nin tam ortasında yer alıyor. Verilen teklifler tam olarak Türkiye üzere ülkeleri hedefliyor.
DSÖ Avrupa’nın davetleri ile Kovid-19 ve Okullar Teknik İstişare Kümesi raporlarına bakılırsa de pandemide okul kapanmalarına lakin son deva olarak başvurulabilir. Kapandığında da müddeti son derece hudutlu tutulmalı, birinci vakit içinderda okullar açılmalıdır.
2 TEMMUZ’DA BİREBİR ÇAĞRIYI YAPTILAR
DSÖ Avrupa, UNICEF ve UNESCO ile bir arada 2 Temmuz’da okullar ve Kovid-19 ile ilgili üst seviye bir toplantı düzenledi, biroldukça ülkenin bakanlığının iştiraki ile ve okulların açık tutulması konusundaki davetini yenidenladı. Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu UNICEF de Kovid-19 niçiniyle okulların kapanmasının nesilleri kaybetmemize niye olacağını, ziyanların geri dönüşü olmadığını biroldukça raporunda ve davetinde lisana getirdi.
UNICEF Genel Yöneticisi 12 Temmuz’da hükümetlere acil bir davet yaptı: “Kuşakları kaybetmemek için okulları inançlı bir biçimde bir daha açmayı evvelandirin. Bunun için olayların düşmesini ya da sıfır olmasını bekleyemezsiniz. Elimizdeki ispatlar çok net, ilköğrenim ve liseler bulaşmayı besbelli biçimde artıran ortamlar değiller. Okullarda alınacak sıradan tedbirlerle bulaşma riski yönetilebilir. Okullar en son kapanan yerler olmalıdır.”
“AŞILAMANIN BİTMESİNİ BEKLEYEMEYİZ”
Okulların açılması öğretmen ve öğrencilerin aşılanmasını da bekleyemez. Tüm okullar, aşılama kuralına bağlı olmadan en kısa vakitte yüz yüze eğitime başlamalıdır. Benzeri biçimde, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı UNESCO da okulların kapanmalarının çocuk ve gençler ile topluma ne büyük ziyanlar verdiğini tekraren lisana getirdi.“
BAKAN SELÇUK’TAN OKUL BİLDİRİSİ
Ulusal Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, iki gün evvel okulların Eylül’de açılacağını duyurdu.
Twitter’dan paylaşım yapan Selçuk, aktifliklerin yaz uzunluğu telafi kapsamında devam ettiğini belirterek şunları kaydetti:
“Tedbirlerimiz ve yüksek dikkatimizle yeni periyoda eylül ayında başlayacağız inşallah. Aşı olan herkes, kendi sıhhatinin takipçisi ve yüz yüze eğitime başlama sürecinin destekçisidir.”
Bugün bir sefer daha okulların açılması ile ilgili demeç veren Selçuk, son devirdeki hadise artışlarının okullarının açılış tarihini etkileyip etkilemeyeceği istikametindeki bir soruya “Şu andaki bakış açımız okulların 6 Eylül tarihinde açılmasıyla ilgili. Bununla ilgili Ulusal Eğitim Bakanlığı olarak her türlü vazifesi, vazifeyi yerine getiriyoruz, kimsenin kuşkusu olmasın. Toplumumuzdan beklentimiz de buna takviye olmak tarafındadır. Odak noktamız okulların açılması” yanıtını verdi.
HADİSELER TEKRAR 10 BİNİN ÜZERİNDE
Uzun mühlet 10 binin altında seyreden korona hadiseleri 9 günlük bayram tatilinin başlamasıyla bir daha 10 binin üzerine çıktı.
Sıhhat Bakanlığı’nın 25 Temmuz 2021’de paylaştığı son datalara göre, Türkiye’de son 24 saatte 14 bin 230 kişinin testi olumlu çıktı, 55 kişi hayatını kaybetti.
bir daha tıpkı datalara bakılırsa, Türkiye’de bugüne kadar yapılan aşı sayısı 39 milyon 482 bin 796’sı birinci doz, 22 milyon 840 bin 591’i ikinci doz, 3 milyon 819 bin 417’si üçüncü doz olmak üzere 66 milyon 142 bin 804’e yükseldi.
Günlerdir aşı daveti yapan Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, ihtarlarını dün bir defa daha bir dahaledi: “Tedbirli olmaz ve aşı şayet olmazsak salgını durdurmak fazlaca uzun sürebilir. Ödediğimiz bedelleri, kaybettiğimiz sevdiklerimizi düşünün ve aşınızı olun.”
“23 MİLYON KİŞİ AŞISINI YAPTIRMADI”
Yaklaşık 23 milyon kişinin çabucak hemen Kovid-19 aşısını yaptırmadığını da hatırlatan Koca, “Aşıdan istediğimiz kararı almak için süreci süratle tamamlamalıyız” iletisini paylaştı.
Kovid-19’la çaba kurallarına uyulmadığı ve aşı olunmadığında salgını durdurmanın uzun sürebileceğine işaret eden Koca, şunları kaydetti: “Ödediğimiz bedelleri, yaşadığımız kısıtları, maddi ve manevi kayıpları düşünün. Ne hayli insanı kaybettiğimizi hatırlayın. Salgın aşısız yenilmez, aşınızı olun.”
Türkiye’de 9 günlük bayram tatili ile bir arada olaylar bir daha patlarken, hem önlemler birebir vakitte aşılama programının kâfi olup olmadığı bir daha tartışma konusu. Uzmanlar bilhassa Delta varyantına dikkat çekerek aşılamanın en süratli tahlil olduğunu savunurken, Türkiye’de milyonları bulan aşı zıtları toplumsal bağışıklığın süratle gerçekleşmesinin önünde en büyük mahzur olarak görülüyor.
Tüm bu tartışmalar sürerken, okulların açılıp açılmayacağı ile ilgili kritik açıklama Ulusal Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’tan geldi. Eylül’de okulların ‘yüz yüze’ açılacağını duyurmasının akabinde bu sefer ‘Korona olayları artarken okullar nasıl açılacak?’ sorusu gündemin birinci sırasına oturdu.
“HANGİ DESTEKLERE DAYANIYORUZ?”
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Pandemi Çalışma Kümesi ve Okul Çalışma Kümesi Üyesi Dr. Tomris Cesuroğlu, milyonlarca veli ve öğrencinin merak ettiği husus ile ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
“Okulların, bilhassa okul öncesi kurumların, ilkokul ve ortaokulların, sonrasındasında da liselerin pandemi müddetince açık tutulması gerektiğini hangi kaynaklara dayanarak sav ediyoruz?” diyen Cesuroğlu, Twitter’dan peş peşe paylaşımlarda bulundu:
“Okullar konusundaki literatürü en kapsamlı bir biçimde değerlendirip güncelleyerek sunan kurumların başında ECDC geliyor, Avrupa Hastalık Denetim Dairesi. ECDC birinci raporunu 2020 Ağustos’unda yayınladı.
“KAPALI OLMASI SON DERECE”
Türkiye’de çocukların ve okulların hala bulaştırıcı zannedildiği o periyotta 12 yaş altı çocukların hastalığa yakalanma ve bulaştırma riskinin yetişkinlerden çok daha düşük olduğu, okulların hastalığın yayılmasında bariz tesiri olmadığı anlaşılmıştı.
Dünyada eğitime değer veren, az epeyce gelişmiş ülkelerin büyük kısmında ilkokullar Haziran 2020’de sıklıkla tam kapasite açıktı. Liseler de Eylül 2020’de açıldı. Özetle ECDC, okulların kapanmasının ziyanları muhtemel faydaları net bir biçimde aşıyor, okul kapanmalarına son deva olarak başvurulabilir diyor.“
bir daha emsal bir çalışmadan örnek veren Cesuroğlu, şu biçimde devam etti: “Okulların açılması ve açık kalması konusunda en epey çalışmayı ve çağrıyı yapan kurumlardan bir başkası Dünya Sıhhat Örgütü Avrupa Bölgesi. Bu bahiste bir Teknik Müşavere Kümesi kurdu ve raporlarını sistemli olarak yayınladı.
Tomris Cesuroğlu
DSÖ Avrupa Bölgesi İngiltere’den Kazakistan’a uzanan, 53 üye ülkesi olan geniş bir bölge. Türkiye hem coğrafik açıdan, birebir vakitte sosyoekonomik gelişmişlik açısından DSÖ Avrupa Bölgesi’nin tam ortasında yer alıyor. Verilen teklifler tam olarak Türkiye üzere ülkeleri hedefliyor.
DSÖ Avrupa’nın davetleri ile Kovid-19 ve Okullar Teknik İstişare Kümesi raporlarına bakılırsa de pandemide okul kapanmalarına lakin son deva olarak başvurulabilir. Kapandığında da müddeti son derece hudutlu tutulmalı, birinci vakit içinderda okullar açılmalıdır.
2 TEMMUZ’DA BİREBİR ÇAĞRIYI YAPTILAR
DSÖ Avrupa, UNICEF ve UNESCO ile bir arada 2 Temmuz’da okullar ve Kovid-19 ile ilgili üst seviye bir toplantı düzenledi, biroldukça ülkenin bakanlığının iştiraki ile ve okulların açık tutulması konusundaki davetini yenidenladı. Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu UNICEF de Kovid-19 niçiniyle okulların kapanmasının nesilleri kaybetmemize niye olacağını, ziyanların geri dönüşü olmadığını biroldukça raporunda ve davetinde lisana getirdi.
UNICEF Genel Yöneticisi 12 Temmuz’da hükümetlere acil bir davet yaptı: “Kuşakları kaybetmemek için okulları inançlı bir biçimde bir daha açmayı evvelandirin. Bunun için olayların düşmesini ya da sıfır olmasını bekleyemezsiniz. Elimizdeki ispatlar çok net, ilköğrenim ve liseler bulaşmayı besbelli biçimde artıran ortamlar değiller. Okullarda alınacak sıradan tedbirlerle bulaşma riski yönetilebilir. Okullar en son kapanan yerler olmalıdır.”
“AŞILAMANIN BİTMESİNİ BEKLEYEMEYİZ”
Okulların açılması öğretmen ve öğrencilerin aşılanmasını da bekleyemez. Tüm okullar, aşılama kuralına bağlı olmadan en kısa vakitte yüz yüze eğitime başlamalıdır. Benzeri biçimde, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı UNESCO da okulların kapanmalarının çocuk ve gençler ile topluma ne büyük ziyanlar verdiğini tekraren lisana getirdi.“
BAKAN SELÇUK’TAN OKUL BİLDİRİSİ
Ulusal Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, iki gün evvel okulların Eylül’de açılacağını duyurdu.
Twitter’dan paylaşım yapan Selçuk, aktifliklerin yaz uzunluğu telafi kapsamında devam ettiğini belirterek şunları kaydetti:
“Tedbirlerimiz ve yüksek dikkatimizle yeni periyoda eylül ayında başlayacağız inşallah. Aşı olan herkes, kendi sıhhatinin takipçisi ve yüz yüze eğitime başlama sürecinin destekçisidir.”
Bugün bir sefer daha okulların açılması ile ilgili demeç veren Selçuk, son devirdeki hadise artışlarının okullarının açılış tarihini etkileyip etkilemeyeceği istikametindeki bir soruya “Şu andaki bakış açımız okulların 6 Eylül tarihinde açılmasıyla ilgili. Bununla ilgili Ulusal Eğitim Bakanlığı olarak her türlü vazifesi, vazifeyi yerine getiriyoruz, kimsenin kuşkusu olmasın. Toplumumuzdan beklentimiz de buna takviye olmak tarafındadır. Odak noktamız okulların açılması” yanıtını verdi.
HADİSELER TEKRAR 10 BİNİN ÜZERİNDE
Uzun mühlet 10 binin altında seyreden korona hadiseleri 9 günlük bayram tatilinin başlamasıyla bir daha 10 binin üzerine çıktı.
Sıhhat Bakanlığı’nın 25 Temmuz 2021’de paylaştığı son datalara göre, Türkiye’de son 24 saatte 14 bin 230 kişinin testi olumlu çıktı, 55 kişi hayatını kaybetti.
bir daha tıpkı datalara bakılırsa, Türkiye’de bugüne kadar yapılan aşı sayısı 39 milyon 482 bin 796’sı birinci doz, 22 milyon 840 bin 591’i ikinci doz, 3 milyon 819 bin 417’si üçüncü doz olmak üzere 66 milyon 142 bin 804’e yükseldi.
Günlerdir aşı daveti yapan Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, ihtarlarını dün bir defa daha bir dahaledi: “Tedbirli olmaz ve aşı şayet olmazsak salgını durdurmak fazlaca uzun sürebilir. Ödediğimiz bedelleri, kaybettiğimiz sevdiklerimizi düşünün ve aşınızı olun.”
“23 MİLYON KİŞİ AŞISINI YAPTIRMADI”
Yaklaşık 23 milyon kişinin çabucak hemen Kovid-19 aşısını yaptırmadığını da hatırlatan Koca, “Aşıdan istediğimiz kararı almak için süreci süratle tamamlamalıyız” iletisini paylaştı.
Kovid-19’la çaba kurallarına uyulmadığı ve aşı olunmadığında salgını durdurmanın uzun sürebileceğine işaret eden Koca, şunları kaydetti: “Ödediğimiz bedelleri, yaşadığımız kısıtları, maddi ve manevi kayıpları düşünün. Ne hayli insanı kaybettiğimizi hatırlayın. Salgın aşısız yenilmez, aşınızı olun.”