Tesmiye olunur ne demek ?

Akilli

New member
“Tesmiye olunur” ne demek? Arkaik bir kalıp mı, bilinçli bir iktidar dili mi?

Selam forumdaşlar,

Köşeyi net bir iddiayla açıyorum: “tesmiye olunur” ifadesi, bugün çoğu metinde açıklık yerine sis üreten bir kalıptır. Hukuk metninde, resmî yazışmada, hatta tören metinlerinde karşımıza çıkıyor ama çoğu zaman daha yalın bir Türkçe varken tercih ediliyor. Neden? Çünkü bazen “resmiyet” süsü veriyor, bazen de faili görünmez kılıyor. Gelin hem dilbilimsel kökenine inelim hem de pratikte yarattığı sonuçları, farklı bakış açılarıyla masaya yatıralım.

---

Köken ve çıplak anlam: “Ad koyma” ile “Besmele” arasında

“Tesmiye”, Arapça tasmiyah kökünden gelir; temel anlamı ad vermek, adlandırmaktır. Osmanlı Türkçesi boyunca resmî ve ilmî metinlerde sık kullanılmıştır. Bugün duyduğumuz kalıp “tesmiye olunur” ise kelimenin edilgen ve resmî bir kullanımını içerir: “adlandırılır”, “adı konulur”, “şöyle anılır” demektir.

Bir yan anlam daha var: fıkhî bağlamda “tesmiye”, bir işe başlarken Allah’ın adını anma, yani “Besmele çekme” eylemini de ifade eder. Bu yüzden bir metinde “tesmiye olunur” görürseniz, bağlam çok önemli:

- Bir kurul, mahalle, program, mevzuat maddesi söz konusuysa: “… olarak adlandırılır”.

- İbadet ya da ritüel bağlamındaysa: “Besmele çekilir/Allah’ın adı anılır.”

Bu iki damar, aynı kökten geliyor ama hayli farklı alanlara akıyor.

---

Biçim ve retorik: Neden “ad konur” değil de “tesmiye olunur”?

Kalıbı parçalayıp bakalım: “tesmiye” (ad koyma) + “olunur” (edilgen/yardımcı fiil). Bu yapı, faili gizleyen bir resmîlik üretir.

- “Komisyonun adı X konulmuştur” dediğinizde, kararı veren özne (“kurul”, “meclis”, “bakanlık”) hâlâ görünürdür.

- “Komisyon X diye tesmiye olunur” dediğinizde özne buharlaşır; sanki karar kendiliğinden, tartışmasız bir doğa olayıymış gibi olur.

İşte tam da burada kalıbın iktidar dili olarak eleştirilebilecek bir yanı var: sorumluluğu ve müzakere izini metinden siler.

---

Nerelerde karşımıza çıkar? Kısa bir saha turu

1. Mevzuat ve resmî kararlar: “Söz konusu alt komisyon, bundan böyle X Çalışma Grubu olarak tesmiye olunur.” Bu, sadeleştirildiğinde “… olarak adlandırılır”dır.

2. Tören ve gelenek: “Yeni doğan çocuğa tesmiye olunur.” Halk dilinde karşılığı: “adı konulur”; kimi yörelerde imamın/kıdemlinin kulağa okuduğu duayla birleştirilen ad verme töreni.

3. Dini pratik: “Kesimden önce tesmiye olunur” → “Besmele çekilir”.

Her üçünde de anlatılmak istenen basit; fakat kalıbın seçimi, kim konuşuyor ve kime konuşuyor sorularına göre değişiyor.

---

Eleştirel mercek: Zayıf halkalar ve tartışmalı noktalar

- Anlaşılabilirlik bedeli: Bugünkü okurun önemli bir kısmı için “tesmiye olunur” içgüdüsel olarak anlaşılmaz. “Adlandırılır” varken daha karmaşık bir kalıbın tercih edilmesi, erişilebilir dil ilkesine ters.

- Failin saklanması: Edilgenlik, kararın sahipliğini flu hale getirir; bu da hesap verilebilirliği zayıflatır. “Kim karar verdi?” sorusu cevapsız kalır.

- Arşiv ve uygulama kopukluğu: Tarihî metinlerde anlamlı olan kalıp, güncel uygulamada gereksiz arkaik kaçabilir; hâkim, memur ya da vatandaş aynı cümleyi farklı anlar.

- Çifte anlam riski: Ritüel bağlamdaki “Besmele” anlamıyla, idari bağlamdaki “adlandırma” anlamı aynı cümlede çakışırsa yorum uyuşmazlığı doğar.

Kısacası, kalıp “resmîlik” sağlarken şeffaflık ve netlikten ödün verebilir.

---

Peki hiç mi artısı yok? Savunulabilir taraflar

- Tarihî süreklilik: Arşiv diliyle bugünü birbirine bağlıyor; özellikle vakıa tespiti ve miras metinlerinde bağlamı koruyor.

- Törensel ton: Ritüel ve merasimde, sıradan bir “adı konur”a göre yüksek ve saygılı bir tını veriyor.

- Terim ekonomisi: Tek bir kalıp, iki alandaki (idari ve dini) pratiklere işaret edebiliyor—doğru bağlamda okunduğu sürece.

---

Farklı mercekler: Stratejik/pratik ile empatik/insan odaklı yaklaşım nasıl okur?

Stratejik ve problem çözme odaklı (çoğu erkek forumdaşın yakın bulabileceği) okuma:

- Sorun: Anlaşılmazlık → Çözüm: Standart sadeleştirme kılavuzu.

- Öneri: Mevzuatta “tesmiye olunur” yerine “… olarak adlandırılır/adı şu şekilde belirlenmiştir”. Failin adı açık: “Kurul/Belediye Meclisi/Komite”.

- Sonuç: Şeffaflık artar, itiraz ve denetim süreçleri hızlanır, işlem güvenilirliği yükselir.

Empatik ve topluluk odaklı (çoğu kadın forumdaşın yakın bulabileceği) okuma:

- Kaygı: Dil sadece araç değil, aidiyet ve duygu taşıyıcısı. “Tesmiye”nin törensel sesi, bazı topluluklarda saygı ve birlik duygusu yaratıyor.

- Öneri: İdari metinlerde sadeleştir; ritüel ve kültürel bağlamlarda geleneksel tonu koru. “Bebek tesmiye duası”nı “ad verme töreni” ile birlikte an, iki dili köprüle.

Bu iki yaklaşım çatışmak zorunda değil; alan ayrımıyla birlikte iyi bir çeviri/sadeleştirme politikası ikisini de memnun edebilir.

---

Pratik rehber: Hangi bağlamda nasıl çevirelim?

- Mevzuat/kararname/yönerge: “X … olarak adlandırılır” ya da “X’in adı … olarak belirlenmiştir.”

- Kurumsal duyuru: “Programın adı … olarak anılacaktır.”

- Ritüel/tören: “Bebeğin adı konur (tesmiye yapılır).”

- Dini pratik: “İşleme başlamadan önce Besmele çekilir (tesmiye olunur).”

Kısa formül: Kamu işlemi → “adlandırılır”; ritüel → “adı konur/Besmele çekilir.”

---

Karşı-örneklerle keskinleştirelim

- “Bu mahalle bundan böyle Güneş Tepe olarak tesmiye olunur.”

→ “Bu mahalle bundan böyle Güneş Tepe olarak adlandırılır.” (Faili de ekle: “Belediye Meclisi kararıyla…”)

- “Kesimden evvel tesmiye olunur.”

→ “Kesimden önce Besmele çekilir.”

- “Bebeğe tesmiye olunur.”

→ “Bebeğin adı konur/ad verme (tesmiye) töreni yapılır.”

Her düzeltmede belirsizliği azaltıyor, okur yükünü hafifletiyoruz.

---

Neden hâlâ kullanılıyor? Güç, alışkanlık ve estetik

Kalıbın direncinin üç kaynağı var:

1. Güç dili: Faili görünmez kılmak, kararları “tabii” gösterir.

2. Kurumsal alışkanlık: Taslaklar eski şablonlardan kopyalanır; kimse tartışmaya açmaz.

3. Estetik beklenti: “Resmî dil böyle olur” inancı; yüksek tonun ikna edici sanılması.

Bunların hiçbiri anlaşılır dil ilkesinden üstün olmamalı. Resmî metin, önce halkın anlayacağı bir metindir.

---

Ateşi harlayacak sorular: Hadi tartışalım

- Sizce “tesmiye olunur” gibi kalıplar, meşruiyet hissi mi üretir, yoksa hesap verebilirliği örtmek için mi kullanılır?

- İdari metinlerde faili saklayan edilgen yapılara sınırlama getirilse, karar süreçleri gerçekten daha mı şeffaf olur?

- Ritüellerdeki törensel tınıyı koruyup, resmî metinlerde sadeleşmeyi zorunlu kılan iki kanallı bir dil politikası mümkün mü?

- Dilin estetiği mi, yoksa anlaşılırlığı mı öncelik olmalı? Hangi bağlamda hangisini öne alırdınız?

- Son olarak: Eğer siz bir metin hazırlıyor olsaydınız, “tesmiye olunur”u nerede savunur, nerede kesinlikle dışarıda bırakırdınız?

---

Kapanış: Net öneri

“Tesmiye olunur”u genel idari dilde terk edelim; yerine doğrudan, failin açık olduğu “adlandırılır/adı belirlenmiştir” diyelim. Ritüel ve kültürel bağlamda ise kavramın duygusal ve topluluk kurucu değerini koruyalım—hatta parantez içinde modern karşılığını ekleyerek köprü kuralım. Böylece hem stratejik/pratik netliği yakalar, hem de empatik/insan odaklı kültürel bağı diri tutarız.
 
Üst