Türkiye 7 haftadır birbirinden vahim argümanları konuşuyor. Lakin soru işaretlerine karşın ne doyurucu bir açıklama geldi ne de yargı adım attı.
‘10 bin dolar alan siyasetçi’ suskunluğu sürerken firarı işadamı ‘10 milyon euro’ teklifi çürüme silsilesine yeni boyut kattı.
Vahim sürecin yansıması gazetecilerin işlerini kaybetmesi oldu. Fakat ‘Ankara’daki lobi’ savı kirli ağın hayli ayaklı olduğunun sinyallerini verdi.
KORKMAZ CANLI YAYINDA ‘ARAYIP PARA İSTEDİ’ DEDİ, ATEŞ REDDETTİ
Polemiklerin akabinde canlı yayına katılan Korkmaz “Veyis Ateş beni arayıp 10 milyon euro istedi” tezinde bulundu.
Ateş ise suçlamaları reddetti. Buna rağmen mevzunun merkezinde ‘Para kime gidecekti?’ sorusunun olduğu gerçeği gözardı edildi.
Lakin berbat kokuların kapsamlı bir soruşturmaya dahi mevzu olmaması rahatsızlığı artırdı. Siyaseti de kapsadığı anlaşılan yapılanmanın deşifre edilebilmesi için harekete geçilmesi gerektiği açıklandı.
10 MİLYON EURO KİME GİDECEKTİ
Peker’in tezleri daha sonrası ortaya saçılan kirli ilgilerde sis perdesi kalkmıyor, soru işaretlerine her geçen gün yenileri ekleniyor… Son olarak Veyis Ateş’in firari iş insanı Sezgin Baran Korkmaz’a ‘Ankara’da seninle uğraşan klik var. 10 milyon euroya işi çözeriz’ teklifine dair ses kaydı gündem oldu. Kamuoyu paranın kimler ismine istendiğine kilitlendi.
Kabahat örgütü önderi Sedat Peker’in 2 Mayıs’tan bu yana Youtube’dan yayınladığı görüntüler ve Twitter paylaşımlarında ortaya attığı argümanlar Türkiye’yi sarstı. Siyaset-mafya-ticaret üçgenindeki kirli bağlantı ağına dair vahim suçlamalar ve ifşaatlar içeren sözlerin akabinde kelam konusu ağa medya da dahil oldu. Kamuoyu bir an evvel yargı sürecinin başlatılmasını beklerken, ortaya atılan yeni tezler cevapsız sorulara yenilerinin eklenmesine niye oldu.
“Mafyadan aylık 10 bin dolar alan siyasetçi kim” sorusu hâlâ tartışılırken bu sefer “10 milyon euro kimin için istendi?” sorusu gündem oldu. Türkiye’den kaçan SBK Holding’in sahibi iş insanı Sezgin Baran Korkmaz’dan 10 milyon Euro istediği tez edilen Veyis Ateş, HaberTürk TV’den istifa etti.
Peker, 6 Haziran’da yayınladığı 9’uncu görüntüde, Ateş’in Korkmaz’a ilişkin otelde fiyatsız kaldığını ve kara para aklamakla suçlanan iş insanı için arabuluculuk yaptığını ileri sürmüştü. Ateş ve Korkmaz içindeki görüşmeye ait ses kaydı ve Korkmaz’ın 12 gazeteciyi maaşa bağladığı argümanının da aydınlatılması tarafında kamuoyunda beklenti oluştu.
Korkmaz, Sözcü’den İsmail Saymaz’a yaptığı açıklamada 12 gazeteciye para verdiği argümanını yalanladı. Lakin Ateş’in Korkmaz’a yönelik ‘Ankara’da seninle uğraşan klik var. 10 milyon euroya işi çözeriz’ teklifinde söz ettiği ‘klikte’ kimlerin olduğu merak konusu. Halkın Kurtuluş Partisi de Ateş hakkında “Tehdit”, “Şantaj”, “Suç İşlemek Emeliyle Örgüt Kurma” ve “Adil Yargılamayı Etkilemeye Teşebbüs” cürümlerini işlediğini belirterek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na kabahat duyurusunda bulundu.
Kabahat duyurusu dilekçesinde, “Ateş’in, kamuoyunda ‘klik’ ve ‘lobi’ler olarak lisana getirilen, devlet ortasında oluşturulduğu argüman edilen mafyatik yapılanmalar ismine aracılık yaptığı, hakkında arama sonucu, ülke dışına çıkış yasağı bulunan Korkmaz’a kendisine ödeyeceği 10 milyon euro karşılığında hakkındaki bütün suçlamaları kaldırılarak Türkiye’ye gelebileceğini, temsil ettiği klik ve lobiler ismine taahhüt ettiği, ‘Medya Tarihinin En Büyük Skandalı’ olarak isimlendirilen bu kirli bağlantılar ağının bir figürü kuşkulu Ateş’in tehdit, şantaj boyutuna varan cürümlere bulaştığı sav edilmektedir” sözlerine yer verildi.
Dilekçede, Ateş hakkında soruşturma yürütülerek kamu davası açılmasını, gazeteciler Fatih Altaylı ve Sevilay Yılman’ın da şahit olarak dinlenilmesi talep edildi. Avukat Ayça Okur “Savcılar ne duruyorsunuz soruşturma başlatmak için. Beklenen hata duyurusunu yaptık, evrak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı önünde. Tehdit ve şantaj, hata işlemek maksadıyla örgüt kurma, adil yargılanmayı etkilemeye teşebbüs. Her şey açık. Biz takipteyiz bilin. Fakat halkımız, milyonlar da takipte” dedi.
Öte yandan CHP Genel Lider Yardımcısı Muharrem Erkek, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “mafyadan her ay 10 bin dolar maaş alan siyasetçi var” kelamları üzerine Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a “İçişleri Bakanı bu mevzuda Başsavcılığa rastgele bir isim vermiş midir? Verdiyse bu isim kimdir?” sorularını yöneltti.
Oktay’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi hazırlayan Erkek “İçişleri Bakanı, nazaranviyle kontaklı olarak öğrendiği cürmü bildirmeyerek TCK’ya nazaran diğer bir cürüm işlemektedir. 10 bin dolar rüşvet alan kişinin bildirilmemesi hatanın gizlenmesi manasına da gelmektedir” dedi. Erkek, Soylu’nun ismi bilmesi, saklaması ve bireyler hakkında süreç yapılmamasının diğer isimlerin de benzeri kabahatleri işlemesine önayak olabileceğini de söylemiş oldu.
Öteki taraftan Ziraat Bankası’ndan Demirören’in ödemediği ileri sürülen 750 milyon dolarlık krediye ait açıklama geldi. Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, teze ait net konuşmadı “Söz konusu firmanın da kredileri an prestijiyle Ziraat Bankası’nda canlı hesaplarda izleniyor lakin şunun altını bilhassa çizeyim, bankamız bu firmaya karşı da bütün müşterilerine olduğu üzere bankacılık yordam ve asıllarının getirdiği çerçevede muamele edecektir” demekle yetindi.
‘10 bin dolar alan siyasetçi’ suskunluğu sürerken firarı işadamı ‘10 milyon euro’ teklifi çürüme silsilesine yeni boyut kattı.
Vahim sürecin yansıması gazetecilerin işlerini kaybetmesi oldu. Fakat ‘Ankara’daki lobi’ savı kirli ağın hayli ayaklı olduğunun sinyallerini verdi.
KORKMAZ CANLI YAYINDA ‘ARAYIP PARA İSTEDİ’ DEDİ, ATEŞ REDDETTİ
Polemiklerin akabinde canlı yayına katılan Korkmaz “Veyis Ateş beni arayıp 10 milyon euro istedi” tezinde bulundu.
Ateş ise suçlamaları reddetti. Buna rağmen mevzunun merkezinde ‘Para kime gidecekti?’ sorusunun olduğu gerçeği gözardı edildi.
Lakin berbat kokuların kapsamlı bir soruşturmaya dahi mevzu olmaması rahatsızlığı artırdı. Siyaseti de kapsadığı anlaşılan yapılanmanın deşifre edilebilmesi için harekete geçilmesi gerektiği açıklandı.
10 MİLYON EURO KİME GİDECEKTİ
Peker’in tezleri daha sonrası ortaya saçılan kirli ilgilerde sis perdesi kalkmıyor, soru işaretlerine her geçen gün yenileri ekleniyor… Son olarak Veyis Ateş’in firari iş insanı Sezgin Baran Korkmaz’a ‘Ankara’da seninle uğraşan klik var. 10 milyon euroya işi çözeriz’ teklifine dair ses kaydı gündem oldu. Kamuoyu paranın kimler ismine istendiğine kilitlendi.
Kabahat örgütü önderi Sedat Peker’in 2 Mayıs’tan bu yana Youtube’dan yayınladığı görüntüler ve Twitter paylaşımlarında ortaya attığı argümanlar Türkiye’yi sarstı. Siyaset-mafya-ticaret üçgenindeki kirli bağlantı ağına dair vahim suçlamalar ve ifşaatlar içeren sözlerin akabinde kelam konusu ağa medya da dahil oldu. Kamuoyu bir an evvel yargı sürecinin başlatılmasını beklerken, ortaya atılan yeni tezler cevapsız sorulara yenilerinin eklenmesine niye oldu.
“Mafyadan aylık 10 bin dolar alan siyasetçi kim” sorusu hâlâ tartışılırken bu sefer “10 milyon euro kimin için istendi?” sorusu gündem oldu. Türkiye’den kaçan SBK Holding’in sahibi iş insanı Sezgin Baran Korkmaz’dan 10 milyon Euro istediği tez edilen Veyis Ateş, HaberTürk TV’den istifa etti.
Peker, 6 Haziran’da yayınladığı 9’uncu görüntüde, Ateş’in Korkmaz’a ilişkin otelde fiyatsız kaldığını ve kara para aklamakla suçlanan iş insanı için arabuluculuk yaptığını ileri sürmüştü. Ateş ve Korkmaz içindeki görüşmeye ait ses kaydı ve Korkmaz’ın 12 gazeteciyi maaşa bağladığı argümanının da aydınlatılması tarafında kamuoyunda beklenti oluştu.
Korkmaz, Sözcü’den İsmail Saymaz’a yaptığı açıklamada 12 gazeteciye para verdiği argümanını yalanladı. Lakin Ateş’in Korkmaz’a yönelik ‘Ankara’da seninle uğraşan klik var. 10 milyon euroya işi çözeriz’ teklifinde söz ettiği ‘klikte’ kimlerin olduğu merak konusu. Halkın Kurtuluş Partisi de Ateş hakkında “Tehdit”, “Şantaj”, “Suç İşlemek Emeliyle Örgüt Kurma” ve “Adil Yargılamayı Etkilemeye Teşebbüs” cürümlerini işlediğini belirterek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na kabahat duyurusunda bulundu.
Kabahat duyurusu dilekçesinde, “Ateş’in, kamuoyunda ‘klik’ ve ‘lobi’ler olarak lisana getirilen, devlet ortasında oluşturulduğu argüman edilen mafyatik yapılanmalar ismine aracılık yaptığı, hakkında arama sonucu, ülke dışına çıkış yasağı bulunan Korkmaz’a kendisine ödeyeceği 10 milyon euro karşılığında hakkındaki bütün suçlamaları kaldırılarak Türkiye’ye gelebileceğini, temsil ettiği klik ve lobiler ismine taahhüt ettiği, ‘Medya Tarihinin En Büyük Skandalı’ olarak isimlendirilen bu kirli bağlantılar ağının bir figürü kuşkulu Ateş’in tehdit, şantaj boyutuna varan cürümlere bulaştığı sav edilmektedir” sözlerine yer verildi.
Dilekçede, Ateş hakkında soruşturma yürütülerek kamu davası açılmasını, gazeteciler Fatih Altaylı ve Sevilay Yılman’ın da şahit olarak dinlenilmesi talep edildi. Avukat Ayça Okur “Savcılar ne duruyorsunuz soruşturma başlatmak için. Beklenen hata duyurusunu yaptık, evrak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı önünde. Tehdit ve şantaj, hata işlemek maksadıyla örgüt kurma, adil yargılanmayı etkilemeye teşebbüs. Her şey açık. Biz takipteyiz bilin. Fakat halkımız, milyonlar da takipte” dedi.
Öte yandan CHP Genel Lider Yardımcısı Muharrem Erkek, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “mafyadan her ay 10 bin dolar maaş alan siyasetçi var” kelamları üzerine Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a “İçişleri Bakanı bu mevzuda Başsavcılığa rastgele bir isim vermiş midir? Verdiyse bu isim kimdir?” sorularını yöneltti.
Oktay’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi hazırlayan Erkek “İçişleri Bakanı, nazaranviyle kontaklı olarak öğrendiği cürmü bildirmeyerek TCK’ya nazaran diğer bir cürüm işlemektedir. 10 bin dolar rüşvet alan kişinin bildirilmemesi hatanın gizlenmesi manasına da gelmektedir” dedi. Erkek, Soylu’nun ismi bilmesi, saklaması ve bireyler hakkında süreç yapılmamasının diğer isimlerin de benzeri kabahatleri işlemesine önayak olabileceğini de söylemiş oldu.
Öteki taraftan Ziraat Bankası’ndan Demirören’in ödemediği ileri sürülen 750 milyon dolarlık krediye ait açıklama geldi. Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, teze ait net konuşmadı “Söz konusu firmanın da kredileri an prestijiyle Ziraat Bankası’nda canlı hesaplarda izleniyor lakin şunun altını bilhassa çizeyim, bankamız bu firmaya karşı da bütün müşterilerine olduğu üzere bankacılık yordam ve asıllarının getirdiği çerçevede muamele edecektir” demekle yetindi.