Kalıp Yargı Ve Ön Yargı Nedir ?

Guclu

New member
Kalıp Yargı ve Önyargı Nedir?

Kalıp yargı ve önyargı, bireylerin çevrelerindeki insanlar, gruplar ya da olaylarla ilgili oluşturdukları, genellikle yanlış ve sınırlı bilgilerden beslenen düşünce biçimleridir. Bu kavramlar, toplumsal psikoloji ve bireysel davranışların anlaşılması açısından oldukça önemli olup, bireylerin toplumsal ilişkilerini, davranışlarını ve sosyal etkileşimlerini doğrudan etkileyebilir. Hem kalıp yargı hem de önyargı, insan davranışlarının sosyal yapılar içinde şekillenmesine yol açan, toplumun bir parçası haline gelen zihinsel kalıplardır. Bu makalede, kalıp yargı ve önyargının ne olduğu, nasıl oluştuğu, ne gibi sonuçlar doğurduğu ve bunlarla nasıl başa çıkılabileceği tartışılacaktır.

Kalıp Yargı Nedir?

Kalıp yargı, bir grup ya da kişi hakkında yapılan basitleştirilmiş ve genellikle yanlış olan düşüncelerdir. Bu tür yargılar, insanlar hakkında genelleme yapmayı içerir ve genellikle bireysel özellikler yerine gruba ait ortak özelliklere dayanır. Örneğin, "tüm öğretmenler sabırlıdır" ya da "gençler sadece teknolojiyle ilgilenir" gibi ifadeler, kalıp yargı örnekleridir. Kalıp yargı, insanların daha az bilgiye dayalı kararlar vermelerine yardımcı olabilir, ancak çoğunlukla yanlışlık içerir ve bireysel farklılıkları göz ardı eder.

Kalıp yargılar, insanların bir sosyal gruptaki bireylerin özellikleri hakkında erken yaşlarda geliştirdiği genellemelerden kaynaklanabilir. Ayrıca, medya ve kültürel temsil biçimleri de bu tür yargıların güçlenmesine yardımcı olabilir. İnsanlar, sıkça karşılaştıkları ve kendilerini tanımladıkları bir sosyal grup hakkında kalıp yargılar geliştirme eğilimindedir. Bu da, bireylerin sosyal çevrelerinden ne kadar farklılaştıkları konusunda yanlış kanaatler oluşturmasına yol açar.

Önyargı Nedir?

Önyargı, bir kişi ya da gruba yönelik, genellikle olumlu olmayan duygusal ve zihinsel tutumların önceden şekillenmiş, genelleştirilmiş bir biçimde ortaya çıkmasıdır. Bir kişinin bir başkasını, bir grubun ya da bir toplumun belirli bir özelliği nedeniyle daha önceden olumsuz şekilde değerlendirmesi önyargıdır. Örneğin, "Kadınlar liderlik yapamaz" ya da "Bütün yaşlılar teknolojiye uzak" gibi düşünceler, önyargıların tipik örneklerindendir.

Önyargı, kişisel deneyimlerden veya toplumsal normlardan beslenen duygusal tepkilerle oluşur. İnsanlar, genellikle sosyal etkileşimlerinden edindikleri bilgiye dayalı olarak, önyargılı bir bakış açısı geliştirebilirler. Bu tür düşünceler, bireylerin gruplara veya kişilere karşı kalıcı bir olumsuz tutum geliştirmesine neden olabilir. Ayrıca, önyargıların çoğu bilinç dışıdır; yani insanlar bu duygusal ve zihinsel tutumları çoğu zaman farkında olmadan beslerler.

Kalıp Yargı ve Önyargı Arasındaki Farklar

Kalıp yargı ve önyargı, benzer kavramlar gibi görünse de aralarında belirgin farklar vardır. Kalıp yargı, bir grup hakkında genelleme yapmayı ve bu gruba ait ortak özellikleri esas almayı içerirken, önyargı daha çok kişisel duygular ve değer yargılarıyla bağlantılıdır. Önyargılar, insanların belirli bir kişiyi veya grubu değerlendirme şekliyle ilgilidir ve genellikle olumsuz bir yargıyı içerir.

Kalıp yargılar, genellikle kişisel deneyimlerden daha çok toplumsal bir etkileşimin sonucudur. Ancak, önyargılar daha çok bireylerin duygusal ve psikolojik süreçlerinden kaynaklanır. Örneğin, bir kişi ya da grup hakkında kalıp yargı geliştirilmiş olabilir, fakat bu yargı mutlaka duygusal bir olumsuzluk taşımaz. Ancak önyargılar genellikle olumsuz ve istenmeyen bir duygu içerir.

Kalıp Yargılar ve Önyargılar Nasıl Oluşur?

Kalıp yargılar ve önyargılar, sosyal öğrenme teorisi çerçevesinde genellikle çevresel etmenlerin etkisiyle oluşur. İnsanlar, çocukluklarından itibaren toplumsal normlarla, medya aracılığıyla, ailelerinden ve arkadaş çevrelerinden edindikleri bilgilerle bu tür düşünceleri şekillendirmeye başlarlar. Ayrıca, gruplar arasındaki tarihsel çatışmalar ve sosyal farklılıklar da kalıp yargılar ve önyargıların oluşumuna katkıda bulunabilir. İnsanlar, benzer düşünceler paylaşan bir toplumda büyüdüklerinde, grup normlarına uygun olarak bu tür genellemeler geliştirebilirler.

Bir diğer önemli faktör ise bireysel psikolojik süreçlerdir. İnsanlar, belirli gruplara karşı duydukları korku, güvensizlik veya sevgi gibi duygulara dayalı olarak önyargılar geliştirebilirler. Bu duygular, bireylerin belirli bir grup hakkında genelleştirilmiş düşünceler oluşturmasına yol açar. Medyanın da bu konuda büyük bir etkisi vardır; medya, gruplar ve bireyler hakkında sıkça klişeleşmiş kalıp yargılar sunarak toplumda bu tür düşüncelerin yerleşmesine neden olabilir.

Kalıp Yargı ve Önyargıların Toplumsal Sonuçları

Kalıp yargılar ve önyargılar, toplumsal ilişkilerde ciddi olumsuz sonuçlar doğurabilir. Bu tür düşünceler, insanlar arasında gereksiz yere çatışmalara, yanlış anlamalara ve dışlamaya neden olabilir. İnsanlar, önyargılı tutumlar nedeniyle, potansiyel arkadaşlıklar, işbirlikleri ve toplumsal etkileşimlerden mahrum kalabilirler. Örneğin, bir kişi cinsiyeti veya etnik kökeni nedeniyle işe alınmama durumuyla karşılaşabilir ya da bir grup üyeleri, önyargılı düşüncelerle toplumdan dışlanabilir.

Ayrıca, kalıp yargılar ve önyargılar, bireylerin fırsat eşitliğini engelleyebilir. İnsanlar, başkalarının yeteneklerini ya da değerlerini, bu tür yargılar üzerinden değerlendirerek adil bir karar vermekte zorlanabilirler. Eğitimde, iş hayatında ve hatta kişisel ilişkilerde bile bu tür olumsuz etkiler görülebilir.

Kalıp Yargı ve Önyargılarla Başa Çıkma Yöntemleri

Kalıp yargı ve önyargılarla başa çıkmak için ilk adım, bu tür düşüncelerin farkına varmak ve bunları sorgulamaktır. Bireyler, kendi düşünce süreçlerini inceleyerek, genellemelerin ne kadar doğru olduğunu değerlendirmeli ve karşılaştıkları her bireyi ya da grubu, kendine ait bireysel özellikleriyle değerlendirmelidir. Ayrıca, empati kurmak ve farklılıklara saygı duymak, önyargıları azaltmanın etkili yollarından biridir.

Eğitim, kalıp yargıların ve önyargıların üstesinden gelmek için önemli bir araçtır. İnsanlara, farklı kültürlere, ırklara, cinsiyetlere ve inançlara sahip olanlarla empati kurmayı öğretmek, bu tür olumsuz düşünceleri engellemeye yardımcı olabilir. Ayrıca, medya ve toplumda, bu tür önyargıları kıracak bilinçli bir temsil biçimi geliştirilmesi, toplumsal düzeyde değişim yaratabilir.

Sonuç olarak, kalıp yargı ve önyargı, toplumsal etkileşimleri etkileyen önemli psikolojik olgulardır. Bu tür düşünceler, kişisel ve toplumsal düzeyde olumsuz sonuçlara yol açabileceği gibi, farkındalık ve eğitimle ortadan kaldırılabilir. Toplumda hoşgörü ve anlayış kültürünün geliştirilmesi, bu tür kalıp yargıların ve önyargıların kırılmasına yardımcı olabilir.
 
Üst