Lothar Matthäus, FC Bayern CEO’sunu yalan söylemekle suçluyor. Alman rekor şampiyonu ve onun en güçlü adamı için tehlikede olan çok daha fazlası var.
FC Bayern Münih’i futbol dünyasının diğer büyük kulüplerinden her zaman ayıran şey neydi? Alman rekor şampiyonları uluslararası alanda mükemmel bir üne sahiptir: açık sözlü, doğru, ciddi. Potansiyel yeni gelenlerle müzakerelerde, her zaman kolay olmayan danışmanlarıyla, kulüplerle veya medyada dış temsilcilikle. FC Bayern’in sözü her zaman güvenilir göründü.
Şimdiye kadar. Çünkü teknik direktör Julian Nagelsmann’ın görevden alınmasıyla ilgili kafa karışıklığı içinde, Almanya’nın en ünlü, en başarılı ve en popüler kulübü, bu itibarını bir anda tamamen kumara atmakla tehdit ediyor.
Bunun sorumlusu: CEO Oliver Kahn etrafında Münih’in yönetim kademesi. Özellikle eski “Titan” artık gerekli. Daha da fazlası: Bu, Kahn’ın güvenilirliğiyle ilgili. Tüm FC Bayern’in güvenilirliği için.
Kahn için en kötü şey şudur: Lothar Matthäus haklı
Borussia Dortmund’a karşı oynanan Bundesliga zirvesinden önce, Bavyera’nın en güçlü adamı Nagelsmann’ın Sky’dan ayrılışının zamanlaması sorulduğunda kendinden emin görünmüyordu. Şüphe odada: Kahn yalan mı söyledi? En azından TV uzmanı Lothar Matthäus bu suçlamayı t-online’da yaptı.
Daha da kötüsü: Eski Bayern teknik direktörünün ajansı Cumartesi akşamı geç saatlerde rekor milli oyuncunun iddiasını doğruladı. Buna göre, Nagelsmann’ın görevden alındığına dair söylentiler basında dolaştıktan sonra, temas girişimi danışman tarafından geldi – von Kahn’ın ve ayrıca Matthäus’un yine spor direktörü Hasan Salihamidzic tarafından iddia edildiği gibi FC Bayern’den değil.
Artık bu ciddi şüpheyi hiçbir şüpheye yer bırakmadan ortadan kaldırmak Kahn’a kalmıştır. Bu Pazar çeşitli konuşma formatlarına konuk oluyor ve görünüşe göre orada kendini anlatmak istiyor. Bunu hem gerçeklerle hem de dilbilimsel netlikle yapıp yapamayacağını göreceğiz. Bunun nasıl çalışması gerekiyor? Nagelsmann’ı arama girişimlerini kanıtlamak için aniden Salihamidzic’in cep telefonu faturasındaki faturaların uzun bir çıktısını kameraya tutması pek olası değil. En azından, eşi benzeri görülmemiş bir ters takla atarak medyada dedikodusu yapılan prosedürün gerçeğe tekabül ettiğini – ve daha da kötüsü: Lothar Matthäus’un haklı olduğunu – kabul etmesi pek olası değil.
Zamanı geldi
İşte tam da bu noktada, eski kadroyla karşılaştırmalara karşı kendini sürekli savunmak zorunda olan mevcut kulüp yönetiminin bir başka büyük sorunu da burada yatmaktadır: Böylesine umutsuz bir durumu önlemek için Uli Hoeneß’in retorik gücüne veya Karl-Heinz Rummenigge’nin otoritesi. Açıklık, anlık bir duygu, kritik bir durumu rahatlatma yeteneği yeterlidir.
Kahn, Salihamidzic ve Başkan Herbert Hainer’in bu nitelikler üzerinde düşünmelerinin zamanı geldi. Özellikle bunun için çok geç olduğu için. Çünkü en kötü ihtimalle FC Bayern’in artık bambaşka bir sorunu var. Artık onun sözüne güvenemiyorsanız: o zaman yönetim kurulu da söz konusudur.
Ve son olarak, FC Bayern’i futbol dünyasının diğer büyük kulüplerinden ayıran hiçbir şey yok.