Bilerek mi, bilmeyerek mi? Vücut yüzey alanını artırıyor mu, artırmıyor mu? Marc Cucurella'nın Almanya'ya karşı elle oynaması çokça tartışmaya yol açıyor: TV yorumcusu Hansi Küpper'in özellikle sert bir önerisi var.
Jamal Musiala ceza sahasının kenarından şut atıyor. Top İspanyol kalesine doğru sert bir şekilde atılıyor. Bir el şutu engelliyor ve topun kaleye ulaşmasını engelliyor. Bu, İspanyol milli takımının bek oyuncusu Marc Cucurella'ya ait.
Almanya futbolu ve İspanya futbolu bir geceliğine sahnede uyumuş olsa bile, bu durum kitleleri hala kutuplaştırıyor. Ve her futbol taraftarını, hentbol söz konusu olduğunda kuralların yorumlanmasının sorunları konusunda bilinçlendiriyor.
TV yorumcusu ve t-online uzmanı Hansi Küpper bir adım daha ileri gidiyor. Şöyle diyor: Video mahzeni kapatılmalı. VAR (Video Yardımcı Hakem) bir hatadır.
t-çevrimiçi: Hansi Küpper, futbol ulusu, İspanyol defans oyuncusu Cucurella'nın elle oynaması etrafındaki sahne nedeniyle kelimenin tam anlamıyla öfkelendi. Tartışma “acı”, “çılgın” ve “düzeltici” arasında her tonu barındırıyor. Siz nerede duruyorsunuz?
Hansi Küpper: Bu sahnede, izole bir şekilde ele alındığında, elle oynama nedeniyle penaltı verilmemesi gerçeğiyle ilgili bir sorunum yok. Bunun için argümanlar olabilir. Ancak, VAR'ın getirilmesinden bu yana geçen yedi yıl bağlamında, bu karar tamamen saçmadır.
VAR'ın getirilmesinden bu yana, VAR kararından faydalanan kulüplerin teknik direktörleri ve yetkililerinin daha sonra “kayıt dışı” olarak kararı anlamadıklarını beyan ettikleri durumlar arttı. Bir örnek: Mart 2023'te Hertha BSC ile Mainz 05 arasındaki maçta, VAR, Mainz'in şüpheli bir elle oynamasını inceletti ve Hertha oyuncuları bile herhangi bir itirazda bulunmadan oynamaya devam etti. Sonunda, hiç kimsenin anlamadığı bir elle oynama cezası verildi. Bu durumlar daha sık hale geliyor. Ve -birbirleriyle karşılaştırıldığında- bunlar kesin değil. Almanya'nın son 16'da Danimarka'ya karşı aldığı elle oynama cezasını düşünelim! Ve bunu çeyrek finaldeki Cucurella sahnesiyle karşılaştıralım. Her iki sahnenin mantıksal sonucu açıktır: VAR'ın temel varsayımı çılgın bir fikirdir.
Hansi Küpper (Kaynak: imago)
Futbolu düzenli olarak takip eden herkes Hansi Küpper'in sesini tanır. 1989'dan beri büyük maçları yorumluyor – önce radyoda, sonra televizyonda. WDR, tm3, Sat.1, Premiere, DSF, Arena ve Sport 1'deki görevlerinden sonra, şimdi esas olarak yayıncı Sky Deutschland için çalışıyor. FC Schalke 04'ün Bayern Münih tarafından geçilmeden önce dört dakika boyunca Almanya şampiyonu olduğu 2000/2001 Bundesliga finalindeki canlı yorumuyla tanındı.
VAR, açıkça yanlış kararları elemelidir. Hiçbir temasın olmadığı bir elle oynama. Hiçbir temasın olmadığı bir faul. Bu tür kararların olduğunu kabul ediyorum. Bir örnek: 1986'da Maradona'nın İngiltere'ye karşı oynadığı “Tanrı'nın Eli”, bugün artık böyle bir şey olmayacaktı. Bugün artık “açıkça yanlış karar” ile “bunu şu şekilde ve bu şekilde görebilirsiniz” arasında net bir ayrım yok. Ama VAR'ın özü tam olarak budur.
Lütfen açıklayın. Bu, daha önce tartıştığımız hakemin yorumlama kapsamının ortadan kaldırılmadığı, sadece kaydırıldığı anlamına mı geliyor?
Kesinlikle. Hakemin olan ve sonrasında her zaman çokça eleştirilen yorumlama kapsamı, VAR tarafından basitçe kaydırıldı. VAR'ın saha hakeminin algısına kıyasla şüphesiz bir hatayı düzelttiği her karar için, video hakeminin neden müdahale ettiğini veya etmediğini kendimize sorduğumuz 99 tartışmalı karar var.
Ancak hakem uzmanlarına sorulduğunda çoğu zaman çok farklı sonuçlar çıkıyor.
Peki. Alman TV kanallarının sistemin parçası olan uzmanlarla röportaj yapması ne kadar mantıklı? Patrick Ittrich, Magenta TV'de İspanyol el topuyla ilgili öfkeli uzman Michael Ballack'ı sakinleştirmek için büyük çaba sarf etti. Ama tabii ki VAR'ın yaygın bir uygulama olduğu Bundesliga'da kullanılmaya devam etmek istiyor.
Hansi Küpper bir karar vermek zorunda kalsaydı, VAR'la ilgili ikilemi nasıl çözerdi?
Ne yazık ki tamamen ütopik olan iki adımla. Birincisi: VAR'ın tamamen kaldırılması. İkincisi: Çok sevdiğimiz futbolu oynamamızı sağlayan hakemlerle olan ilişkimizde tamamen bir değişiklik. Hakemleri, onlarsız oyunun mümkün olmayacağı “çocuklarımız” olarak görmeliyiz ve bu nedenle, sonuçta daha iyi olmayan bir VAR tarafından yetkilendirilmelerine izin vermeden hatalar yapmalarına izin vermeliyiz. Benim “aha” anım Babak Rafati ile ilgili hikayeydi: 2011'de Köln ile Mainz arasındaki Bundesliga maçı iptal edildi. Hakem gelmedi. Babak Rafati'ydi ve orada olmamasının nedeni intihar girişimiydi. O anda benim için açıktı: Bir insan maça gelmez ve herkes evine gitmek zorundadır. Hakemler bu kadar önemlidir. VAR hakkındaki tartışmada bunu da aklımızda tutmalıyız.
Jamal Musiala ceza sahasının kenarından şut atıyor. Top İspanyol kalesine doğru sert bir şekilde atılıyor. Bir el şutu engelliyor ve topun kaleye ulaşmasını engelliyor. Bu, İspanyol milli takımının bek oyuncusu Marc Cucurella'ya ait.
Almanya futbolu ve İspanya futbolu bir geceliğine sahnede uyumuş olsa bile, bu durum kitleleri hala kutuplaştırıyor. Ve her futbol taraftarını, hentbol söz konusu olduğunda kuralların yorumlanmasının sorunları konusunda bilinçlendiriyor.
TV yorumcusu ve t-online uzmanı Hansi Küpper bir adım daha ileri gidiyor. Şöyle diyor: Video mahzeni kapatılmalı. VAR (Video Yardımcı Hakem) bir hatadır.
t-çevrimiçi: Hansi Küpper, futbol ulusu, İspanyol defans oyuncusu Cucurella'nın elle oynaması etrafındaki sahne nedeniyle kelimenin tam anlamıyla öfkelendi. Tartışma “acı”, “çılgın” ve “düzeltici” arasında her tonu barındırıyor. Siz nerede duruyorsunuz?
Hansi Küpper: Bu sahnede, izole bir şekilde ele alındığında, elle oynama nedeniyle penaltı verilmemesi gerçeğiyle ilgili bir sorunum yok. Bunun için argümanlar olabilir. Ancak, VAR'ın getirilmesinden bu yana geçen yedi yıl bağlamında, bu karar tamamen saçmadır.
VAR'ın getirilmesinden bu yana, VAR kararından faydalanan kulüplerin teknik direktörleri ve yetkililerinin daha sonra “kayıt dışı” olarak kararı anlamadıklarını beyan ettikleri durumlar arttı. Bir örnek: Mart 2023'te Hertha BSC ile Mainz 05 arasındaki maçta, VAR, Mainz'in şüpheli bir elle oynamasını inceletti ve Hertha oyuncuları bile herhangi bir itirazda bulunmadan oynamaya devam etti. Sonunda, hiç kimsenin anlamadığı bir elle oynama cezası verildi. Bu durumlar daha sık hale geliyor. Ve -birbirleriyle karşılaştırıldığında- bunlar kesin değil. Almanya'nın son 16'da Danimarka'ya karşı aldığı elle oynama cezasını düşünelim! Ve bunu çeyrek finaldeki Cucurella sahnesiyle karşılaştıralım. Her iki sahnenin mantıksal sonucu açıktır: VAR'ın temel varsayımı çılgın bir fikirdir.
Hansi Küpper (Kaynak: imago)
Futbolu düzenli olarak takip eden herkes Hansi Küpper'in sesini tanır. 1989'dan beri büyük maçları yorumluyor – önce radyoda, sonra televizyonda. WDR, tm3, Sat.1, Premiere, DSF, Arena ve Sport 1'deki görevlerinden sonra, şimdi esas olarak yayıncı Sky Deutschland için çalışıyor. FC Schalke 04'ün Bayern Münih tarafından geçilmeden önce dört dakika boyunca Almanya şampiyonu olduğu 2000/2001 Bundesliga finalindeki canlı yorumuyla tanındı.
VAR, açıkça yanlış kararları elemelidir. Hiçbir temasın olmadığı bir elle oynama. Hiçbir temasın olmadığı bir faul. Bu tür kararların olduğunu kabul ediyorum. Bir örnek: 1986'da Maradona'nın İngiltere'ye karşı oynadığı “Tanrı'nın Eli”, bugün artık böyle bir şey olmayacaktı. Bugün artık “açıkça yanlış karar” ile “bunu şu şekilde ve bu şekilde görebilirsiniz” arasında net bir ayrım yok. Ama VAR'ın özü tam olarak budur.
Lütfen açıklayın. Bu, daha önce tartıştığımız hakemin yorumlama kapsamının ortadan kaldırılmadığı, sadece kaydırıldığı anlamına mı geliyor?
Kesinlikle. Hakemin olan ve sonrasında her zaman çokça eleştirilen yorumlama kapsamı, VAR tarafından basitçe kaydırıldı. VAR'ın saha hakeminin algısına kıyasla şüphesiz bir hatayı düzelttiği her karar için, video hakeminin neden müdahale ettiğini veya etmediğini kendimize sorduğumuz 99 tartışmalı karar var.
Ancak hakem uzmanlarına sorulduğunda çoğu zaman çok farklı sonuçlar çıkıyor.
Peki. Alman TV kanallarının sistemin parçası olan uzmanlarla röportaj yapması ne kadar mantıklı? Patrick Ittrich, Magenta TV'de İspanyol el topuyla ilgili öfkeli uzman Michael Ballack'ı sakinleştirmek için büyük çaba sarf etti. Ama tabii ki VAR'ın yaygın bir uygulama olduğu Bundesliga'da kullanılmaya devam etmek istiyor.
Hansi Küpper bir karar vermek zorunda kalsaydı, VAR'la ilgili ikilemi nasıl çözerdi?
Ne yazık ki tamamen ütopik olan iki adımla. Birincisi: VAR'ın tamamen kaldırılması. İkincisi: Çok sevdiğimiz futbolu oynamamızı sağlayan hakemlerle olan ilişkimizde tamamen bir değişiklik. Hakemleri, onlarsız oyunun mümkün olmayacağı “çocuklarımız” olarak görmeliyiz ve bu nedenle, sonuçta daha iyi olmayan bir VAR tarafından yetkilendirilmelerine izin vermeden hatalar yapmalarına izin vermeliyiz. Benim “aha” anım Babak Rafati ile ilgili hikayeydi: 2011'de Köln ile Mainz arasındaki Bundesliga maçı iptal edildi. Hakem gelmedi. Babak Rafati'ydi ve orada olmamasının nedeni intihar girişimiydi. O anda benim için açıktı: Bir insan maça gelmez ve herkes evine gitmek zorundadır. Hakemler bu kadar önemlidir. VAR hakkındaki tartışmada bunu da aklımızda tutmalıyız.