Bundesliga’dan farklı olarak Premier Lig, Dünya Kupası’nın bitiminden hemen sonra yeniden başlar. Oyuncuların üzerindeki baskı çok büyük ama şikayetler dikkate alınmıyor.
“Maçtan sonrası, maçtan öncedir.” Bu, dünya şampiyonu koçu Sepp Herberger tarafından aktarılan eski bir futbol bilgeliğidir. Ancak İngiltere Premier Ligi oyuncuları için bu bilgelik, Herberger’in o zamanlar hayal bile edemeyeceği ölçüde, önümüzdeki haftalarda ve aylarda acı bir gerçeğe dönüşecek.
Çünkü Bundesliga oyuncularına geçen Pazar günü Katar’da oynanan Dünya Kupası finalinden 20 Ocak’ta sezon başlayana kadar birkaç hafta nefes alma izni verilirken, adadaki oyunculara böyle bir “lüks” sunulmuyor. Orada, Dünya Kupası yalnızca zaten aşırı yüklenmiş bir programın daha da artmasıyla sonuçlandı.
Bu yıl da “Boxing Day”
Almanya’nın aksine, İngiltere’de geleneksel olarak kış tatili yoktur. Boxing Day’de sözde “Boxing Day” (bununla ilgili daha fazla bilgiyi buradan okuyun) İngiltere’de bir gelenektir. Bu yıl da, Dünya Kupası yeni bitmiş olmasına rağmen “Boks Günü” yapılacak ve sezonun ikinci yarısı olağanüstü bir şekilde başlayacak.
17. maç günü, Boxing Day’deki maçlarla başlıyor ve 27 ve 28 Aralık tarihlerinde devam ediyor. 18. maç günü 30 Aralık – 1 Ocak arasında, 19. maç günü ise 2 – 5 Ocak arasında oynanacak.
Ama sadece lig maçları gelmiyor. Lig Kupası’nın 16’ncı turunun ilk turu 20 Aralık’ta, Dünya Kupası’nın bitiminden sadece iki gün sonra gerçekleşti. Ligin belirlediği stresli Ocak ayının ardından Şampiyonlar Ligi de dahil olmak üzere uluslararası müsabakalar Şubat ayında yeniden başlıyor.
Yani oyun planı öngörülebilir gelecekte daha boş olmayacak – ve bu sonuçsuz kalmamalı. İngiliz takımları, yorgunluk ve olası yaralanma endişeleri nedeniyle zayıflamış görünecek. Sıklaşan sakatlıklar da uzun vadede oyuncuların kariyerlerini önemli ölçüde kısaltabilir.
“Orada yaptığımız çılgınlık”
Programlar, özellikle uzun süredir bir koç için bir diken olmuştur: Liverpool teknik direktörü Jürgen Klopp, aşırı yüklenmiş programlara yönelik ciddi eleştirilerini defalarca dile getirdi. Ekim ayında “Sky Sport” ile yaptığı bir röportajda “Orada yaptığımız çılgınca” dedi. “Kırmızılar” teknik direktörü devam etti: “Ne bir molamız var ne de düzgün bir hazırlığımız var ve sezon boyunca antrenman yapacak vaktimiz yok. Bunu düşünmelisiniz, bir şeyler ters gidiyor.”
Klopp, fikstürlere yönelik eleştirilerini bir mantra gibi tekrarlıyor. Ama sorumlular onu dinlemiyor. “Bunun hakkında konuşmaya başladığımda gerçekten sinirleniyorum,” diye başka bir yere öfkelendi. “Benim sorunum şu ki, herkes bunun doğru olmadığını bilse de, hiç kimse bunun bu kadar sık değiştiğinden bahsetmiyor.” Fifa, Premier Lig ve İngiliz Futbol Federasyonu FA arasındaki görüşmelere acilen ihtiyaç var. Klopp, tek konunun “bu oyunun en önemli parçası olan oyuncular” olması gerektiğini söyledi.
Almanya’dan bile eleştirel sesler geliyor. Köln teknik direktörü Steffen Baumgart geçtiğimiz günlerde “Kicker” da şunları söyledi: “Boxing Day, sanki Dünya Kupası hiç olmamış gibi yapılacak. İnsan merak ediyor: Hala mümkün mü?”
Ancak, soruna bir çözüm şu anda görünürde değil. Muhtemelen derneklerin daha fazla oyun aracılığıyla daha fazla para kazanabilmesi nedeniyle. Jürgen Klopp’un şikayetleri bu nedenle şimdilik duyulmamış olarak kalmalıdır.