Şampiyonluksuz geçen bir sezonun ardından FC Bayern, Münih'teki 2025 Şampiyonlar Ligi finalinin yeni hedefi olduğunu açıkladı. Sadece “Mia-san-mia” refleksini umut etmek ölümcül olurdu.
Real Madrid'in Şampiyonlar Ligi hayali büyük ölçüde paramparça olduktan sonra, FC Bayern gerçeğe sert bir iniş yaptı. Oraya vardığınızda yapılacak ilk şey, nihayet unvansız olduğu belirlenen sezonu, Bundesliga'da kalan iki zorunlu görevle bitirmek olacaktır.
FC Bayern zaten kendi imajına uygun olarak şunu söylüyor: Kırılan son rüyanın ardından, son rüyanın öncesi gelir. Madrid'deki acı verici yarı final yenilgisi (1:2) anında Jan-Christian Dreesen'in ileriye bakması ve yeni bir büyük hedef belirlemesi mantıklıydı. Aynı şekilde, gelecek sezon Münih Allianz Arena'da 2012'den bu yana ikinci kez oynanacak olan premier class finalinin de ismini özellikle verdi.
Sonuçta, bundan sonra tüm kulübü harekete geçiren şey tam olarak buna hak kazanmak. Bayern orada olmak istiyor, orada olmaları gerektiğini söylemiyor. Peki bu nasıl olacak?
“Mia-san-mia” refleksi mi? Sadece bunun ölümcül olacağını ummak
Dreesen, bunun gibi acı yenilgilerden sonra eskisinden daha güçlü bir şekilde geri dönmenin, FC Bayern'i farklı kılan şeyin tam olarak “mia-san-mia” refleksimiz olduğunu söyledi.
Ancak asıl büyük tehlike tam da burada yatıyor. Sadece otomatik bir refleks beklemek ölümcül olurdu. Münih'te özlenen finale ulaşmak, sonuçta kesin bir başarıdan başka bir şey olmayacak.
Dreesen'in yarattığı etki, aslında on iki yıl önce, başlıksız geçen sezonun ardından sonunda gözlemlendi. Ve şimdi Bayern ilk kez kupasız kaldı ve bir kez daha mümkün olan en büyük tazminat arzusuyla karşı karşıya. Ancak bu artık çok daha zor olabilir.
Dreesen Müller'den alıntı yapıyor
2012 sezonu Bayern'in şampiyonluk, kupa ve Şampiyonlar Ligi'nde üç ikinciliği ile sona erdi. Premier klasman finalinde Chelsea'ye karşı kendi sahasında yaşanan (penaltı) dramı önemli bir deneyimdi ve bir yıl sonra gelenler için bir tür ilk kıvılcımdı: Şampiyonlar Ligi zaferi de dahil olmak üzere üçlü zafer.
Elbette Dreesen de bunu hatırladı ve kaptan yardımcısının 20 Mayıs 2012'de, yani kaybedilen finalin ertesi günü takım sohbetinde yazdığı mesajı Thomas Müller'den aktardı: “Neşelenin çocuklar. Dün yaşananlar çok acı verici. Ama gelecek yıl mücadele edeceğiz.” Rekor şampiyonları tam da bunu başardı.
Ancak Jupp Heynckes'in deneyimli bir dünya koçu ve aynı zamanda hiyerarşi açısından da çalışan aç bir takımla sözleşmesi zaten vardı. “Holding Six” olarak Javi Martinez, Dante, Mario Mandžukić ve Claudio Pizarro'nun mantıklı transferleriyle, sadece belirli alanlarda güçlendirilmeleri gerekiyordu.
Bayern şu anda tüm bunların eksikliğini yaşıyor
Bayern şu anda tüm bunların eksikliğini yaşıyor. İşaretler temelde farklı ve çok daha zor. Mevcut takımın pek çok açıdan dengesiz olduğu ve acilen kapsamlı bir değişime ihtiyaç duyduğu gerçeği, Bundesliga ve kupada hayal kırıklığı yaratan bu sezonda bir kez daha netleşti.
Şampiyonlar Ligi'nde olası bir final artık bunu gizlemiyor. Madrid'deki acı yenilgi Bayern için iyileştirici bir yenilgi olabilir. Ve ekibin çehresini değiştirme isteğini önemli ölçüde artırın. Tuchel ondan neredeyse en iyi verimi aldı; en azından Şampiyonlar Ligi'nde. Diğer müsabakalarda bunu başaramadığı için yazın FC Bayern'e veda etmek zorunda kalacak.