Beykozlu
New member
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan, evvelki devir belediye liderlerine seslendiği görüşmede ülkedeki hayat pahalılığına değinerek, “İnsanlarımızın alım güçleri tahminen yüksek enflasyon sebebiyle bir ölçü düştü. Kimseyi işsiz, aç, açıkta bırakmadık.” diye konuştu. Enflasyonun düşüşü için önümüzdeki yılın birinci üç ayını işaret eden Erdoğan, “İnşallah önümüzdeki Şubat-Mart aylarıyla bir arada enflasyonu da denetim altına almış olarak yolumuza devam edeceğiz” dedi.
ATO Congresium’da düzenlenen Geçmiş Devir Belediye Liderleri İstişare ve Kıymetlendirme Toplantısı’nda partililere seslenen Erdoğan’ın açıklamaları şöyleki:
“Nice badireleri birlikte aştık. Kurulan tuzakları bir arada bozduk”
“Sizler AK Parti’nin bugünkü temsilcisi olduğu kadim medeniyet davamıza gönüller kazanarak katkı vermiş bir takımsınız. Belediye başkanlığınız devrinde gerçekleştirdiğiniz eser ve hizmetlerle isimlerinizi tarihe yazdırmış bir takımsınız. Sizler yapıtlarınızda hem bu dünyada kamil insan sıfatına kavuşmuş, tıpkı vakitte öteki dünyada inşallah rıza-ı ilahiye müyesser olmuş insanlarsınız.
İnşallah bu beraberliğimizi son nefesimize kadar sürdüreceğiz. Ebedi alemde daima bir arada peygamber efendimizin aleyhüsselatı vesselamın sancağı altında biraraya geleceğimizi umut ediyorum. Şu anda karşımdaki mükemmel tablo bir anda oluşmadı. Buradaki kardeşlerimle kimiyle kırk yıllık, kimiyle çeyrek asrı geçen gayret geçmişimiz var. Kaç siyasi muvaffakiyetin, seçim zaferinin sevincini daima bir arada yaşadık. Ülkemize kazandırdığımız kaç yatırımın memnunluğunu birlikte yaşadık. Kaç badireleri bir arada aştık. Kurulan tuzakları bir arada bozduk.
“İstanbul ve Ankara’yı kaybetmekten keder duyduk”
Dünyada pek az öndere, pek az yöneticiye bu biçimdesine esaslı, geniş, kaliteli, vefalı bir takım ile birlikte yol yürümek nasip olmuştur. AK Parti inançlı ve azimli bir takımın Türkiye idaresine talip olmasıyla ortaya çıkmıştır. Evvel kentlerimizi değiştirdik, geliştirdik. Akabinde 81 vilayeti ve 85 milyonu aşan vatandaşımıza tarihi dönüşümü yaşattık. Geçmişte merhum Menderes ve Özal’ın başlatmış olduğu ıslahatları hayli daha ziyadesiyle hayata geçirmek bize nasip oldu. AK Parti’yi kuran da, onu 15 ay ortasında iktidara getiren de, istikamet gösteren de milletimizin bizatihi ta kendisidir.
Yerel kalkınma başlıyor sloganıyla girdiğimiz 2004 seçimlerinde 12 büyükşehir, toplam 1750 belediye başkanlığını kazanmıştır. çabucak sonrasındaki senelerda da bu başarılarımızı kıymetli ölçüde sürdürmüşüzdür. En son mahalli yönetim seçimlerinde büyükşehirlerin yüzde 52, öbür vilayetlerin yüzde 55’ini kazanarak mahalli yönetimlerdeki gücümüzü bir defa daha gösterdik. İstanbul ve Ankara üzere ülkemizin en büyük iki kentinin başkanlık nezdinde kaybedilmiş olmasından keder duyduk. Yalnızca başkanlık nezdinde diyorum. Zira meclislerini Ankara’nın da, İstanbul’un da biz kazandık.
“Türkiye işgale uğrasa düşmanı çiçekle karşılayacak bu güruhu…”
Belediye dediğimizde olay yalnızca lider değildir, meclistir. Meclisi bir kenara koyamazsınız. Bu kentlerdeki seçimleri oy oranlarımız gerilediği için değil, rakiplerimizin tamamının karşımızda birleşildiği için kaybedildiği bir gerçektir. Kayıplarımızı inşallah birinci fırsatta telafi etmekte kararlıyız. Milletimiz de bu hakikatleri görüyor ve kıymetlendiriyor. Hakikaten geçtiğimiz hafta yapılan Çankırı, Dodurga seçimleri Anadolu irfanının bir göstergesi olarak tarihimizde yerini almıştır. Buradan Dodurgalı kardeşlerime teveccühleri için bir kere daha teşekkür ediyorum.
Ortada fikir verecek bir tablo bulunduğu açıktır. Bu seçimde farklı sonuç çıksa ortalığı birbirine katacak olanların AK Parti ve Cumhur İttifakı kazandığında nasıl sus pus olduklarını başlarını kuma gömdüğünü herbiçimde sizler de görüyorsunuz. Ülkenin kazanımlarından ıstırap duyan, ülke ve milletin yaşadığı her badireyi sevinçle karşılayan bir güruh peyda oldu. Türkiye işgale uğrasa düşmanı çiçekle karşılayacak bu güruhu bir asır öncesi kibarca manda taraftarlığı olarak tabir edilen emperyalist uşaklığı olarak tanıyoruz.
“Ülkemiz dünyanın en gelişmiş 10 devleti içindeki seçkin yerini almaya her zamankinden daha yakındır”
Türkiye 2023 Haziran’ında yapılacak yakın tarihinin en kıymetli seçimlerinden birine hazırlanıyor. Vesayet güçleri, terör örgütleri, darbeciler, siyasi ve ekonomik tetikçilerle adeta boğuşarak geldiğimiz yer yalnızca bizim değil ülkenin ve milletin geleceğini belirleyecek derecede mühimdir. Siyasi hayatımızın her günü ulusal iradenin tesisi için canhıraş bir deneyimle geçti. Bugün Türkiye’nin demokratik standartları da eser ve altyapısıyla gelişmiş ülkelerle uzunluk ölçüşecek düzeydedir.
Geçmişte bu ülkenin ayağa kalkmasını, darbe ve vesayet araçlarıyla yürütülen siyasi istikrarsızlık, ekonomik geri kalmışlıkla engelleyen kozlarını sabırlı uğraşla birer birer ellerinden aldık. Kendi vizyonunu belirleyen, adımlarını kararlıkla atan bir Türkiye var. Global finans krizi, global sıhhat krizi, Rusya-Ukrayna savaşı üzere kuvvetli sınamalar Türkiye’nin sahip olduğu gücü daha bedelli ve manalı hale getirmiştir. Ülkemiz dünyanın en gelişmiş 10 devleti içindeki seçkin yerini almaya her zamankinden daha yakındır.
“İnşallah önümüzdeki Şubat-Mart aylarıyla bir arada enflasyonu da denetim altına almış olarak yolumuza devam edeceğiz”
normal olarak dertlerimiz, sancılarımız, ödediğimiz bedeller mevcuttur. Son devirde ortaya çıkan hayat pahalılığını biliyoruz. Ülkemizin imkanlarını, finansal illizyonlarda değil, istihdamda artırmak için kullanma tercihinde bulunduk. Minimum fiyatlar, sabit gelirlilerin gelir düzeyine arttırarak yaşadığımız kasvetleri hafifçeletmeye çalışıyoruz. Belediye liderlerinin maaşlarında güzelleştirmenin de iyi olmasını diliyorum.
Dünyanın resesyonun eşiğinde bulunması ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla istikametiyle büyütme aslına dayanan programımızın ne kadar isabetli olduğunu gösteriyor. İnsanlarımızın alım güçleri tahminen yüksek enflasyon sebebiyle bir ölçü düştük. Kimseyi işsiz, aç, açıkta bırakmadık. İnşallah önümüzdeki Şubat-Mart aylarıyla bir arada enflasyonu da denetim altına almış olarak yolumuza devam edeceğiz.
“İnsanlara gece gündüz 3 mevzuyu anlatacağız”
İnsanların siyasi tercihlerinde iktisat kıymetli bir belirleyicidir ancak tek belirleyici asla değildir. Biz milletimize gece gündüz şu 3 mevzuyu anlatacağız.
Birincisi, 20 yılda Türkiye’yi nereden nereye getirdiğimizdir. Ülkemize sağladığımız demokratik ve ekonomik kazanımları, eskiyle mukayesili bir biçimde ortaya koyarak hafızaları daima canlı tutmalıyız.
İkinci olarak, bu alt yapı ile ülkemizi nereye ulaştırmak istediğimizi anlatacağız. Dünyanın siyasi ve ekonomik olarak bir daha yapılandığı bir müddetçte Türkiye’yi hak ettiği pozisyona fakat biz getirdik, biz getirebiliriz.
Üçüncüsü, karşımızdaki güruhun, ülkemizin ve her bir insanımızın geleceğine nasıl bir ziyan verebileceğini biz anlatacağız. Koalisyon devirlerinin ülkemize maliyeti ile, bölgemizdeki devletlerin kuvvetli idare eksikliği sebebiyle ödediği acı bedeller ortadadır. En son NATO tepesini izlediniz.
“PYD, YPG ve FETÖ NATO’nun resmi kayıtlarında yerini almıştır”
NATO tepesinde kimlerle, neyi, nasıl konuştuğumuzu, herbiçimde takip ettiniz. Tüm bunlarla birlikte eğitilen on binlerce PKK, YPG, FETÖ’nün hudutlarımızda beklediği, saldırmak için hazırlık yaptığı, birilerinin de FETÖ’cü alçaklarla fotoğraf vermek için adeta sıraya girdiği, Türkiye’yi Suriye’den de Ukrayna’dan da beter etmek istediği ellerini ovuşturduğu hayli kritik bir periyottan geçiyoruz.
Ana muhalefet, yavru muhalefet, artık buradan size sesleniyorum. NATO’nun kayıtlarına PKK, YPG, FETÖ bir terör örgütü olarak girmiştir. Bu güne kadar yalnızca AB kayıtlarında olan PKK, artık yalnızca orada değil, artık PYD, YPG ve FETÖ, NATO’nun kayıtlarına girmek suretiyle, gerçek manada terör örgütleri kimlermiş, NATO’nun resmi kayıtlarında yerini almıştır.
“Şahsımın temsilcisi olarak, davamızın temsilcisi olmanızı, kazanmadık gönül bırakmamanızı istiyorum”
Türkiye’de ileri geri, şu biçimde bu biçimde konuşmanın bir manası yok. Kimseyi aldatamazsınız. Artık NATO’nun şu anda çabucak kayıtlarını açarsınız ve o kayıtlarda bunları hayli açık net görürsünüz. Zımnî bir şey artık kalmadı. 3 dakikada NATO doruğunda ekranda Türkiye’deki teröristlerin İsveç’te, Finlandiya, Hollanda, Almanya, İtalya’da nasıl, yani dünyanın değişik ülkelerinde bunların nasıl cirit attığını ekranda bütün başkanlara gösterdik. Artık kapalı gizli bir şey yok.
2023 seçimlerini Meclis’te Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanlığında bizim kazanmamız koşuldur. Evlatlarımızın ve onların çocuklarının geleceği için bu imtihanı da muvaffakiyetle vermeye mecburuz. Bunların muhasebesini ve murakebesini çeşitli yerlerde yaptık, yapıyoruz. 2023 seçimleri manaya, ehemmiyete, hassasiyete sahiptir. Kızgınlık, kırgınlık, nefsaniyetle hareket edilebilecek bir seçim değildir.
Sizlerden, hanenizden başlayarak, oturduğunuz binada, sokakta, mahallede, iş yerinde, çarşıda, pazarda, otobüste, trende, dost meclislerinde, her yerde, direkt şahsımın temsilcisi olarak, davamızın temsilcisi olmanızı, kazanmadık gönül bırakmamanızı istiyorum.”
ATO Congresium’da düzenlenen Geçmiş Devir Belediye Liderleri İstişare ve Kıymetlendirme Toplantısı’nda partililere seslenen Erdoğan’ın açıklamaları şöyleki:
“Nice badireleri birlikte aştık. Kurulan tuzakları bir arada bozduk”
“Sizler AK Parti’nin bugünkü temsilcisi olduğu kadim medeniyet davamıza gönüller kazanarak katkı vermiş bir takımsınız. Belediye başkanlığınız devrinde gerçekleştirdiğiniz eser ve hizmetlerle isimlerinizi tarihe yazdırmış bir takımsınız. Sizler yapıtlarınızda hem bu dünyada kamil insan sıfatına kavuşmuş, tıpkı vakitte öteki dünyada inşallah rıza-ı ilahiye müyesser olmuş insanlarsınız.
İnşallah bu beraberliğimizi son nefesimize kadar sürdüreceğiz. Ebedi alemde daima bir arada peygamber efendimizin aleyhüsselatı vesselamın sancağı altında biraraya geleceğimizi umut ediyorum. Şu anda karşımdaki mükemmel tablo bir anda oluşmadı. Buradaki kardeşlerimle kimiyle kırk yıllık, kimiyle çeyrek asrı geçen gayret geçmişimiz var. Kaç siyasi muvaffakiyetin, seçim zaferinin sevincini daima bir arada yaşadık. Ülkemize kazandırdığımız kaç yatırımın memnunluğunu birlikte yaşadık. Kaç badireleri bir arada aştık. Kurulan tuzakları bir arada bozduk.
“İstanbul ve Ankara’yı kaybetmekten keder duyduk”
Dünyada pek az öndere, pek az yöneticiye bu biçimdesine esaslı, geniş, kaliteli, vefalı bir takım ile birlikte yol yürümek nasip olmuştur. AK Parti inançlı ve azimli bir takımın Türkiye idaresine talip olmasıyla ortaya çıkmıştır. Evvel kentlerimizi değiştirdik, geliştirdik. Akabinde 81 vilayeti ve 85 milyonu aşan vatandaşımıza tarihi dönüşümü yaşattık. Geçmişte merhum Menderes ve Özal’ın başlatmış olduğu ıslahatları hayli daha ziyadesiyle hayata geçirmek bize nasip oldu. AK Parti’yi kuran da, onu 15 ay ortasında iktidara getiren de, istikamet gösteren de milletimizin bizatihi ta kendisidir.
Yerel kalkınma başlıyor sloganıyla girdiğimiz 2004 seçimlerinde 12 büyükşehir, toplam 1750 belediye başkanlığını kazanmıştır. çabucak sonrasındaki senelerda da bu başarılarımızı kıymetli ölçüde sürdürmüşüzdür. En son mahalli yönetim seçimlerinde büyükşehirlerin yüzde 52, öbür vilayetlerin yüzde 55’ini kazanarak mahalli yönetimlerdeki gücümüzü bir defa daha gösterdik. İstanbul ve Ankara üzere ülkemizin en büyük iki kentinin başkanlık nezdinde kaybedilmiş olmasından keder duyduk. Yalnızca başkanlık nezdinde diyorum. Zira meclislerini Ankara’nın da, İstanbul’un da biz kazandık.
“Türkiye işgale uğrasa düşmanı çiçekle karşılayacak bu güruhu…”
Belediye dediğimizde olay yalnızca lider değildir, meclistir. Meclisi bir kenara koyamazsınız. Bu kentlerdeki seçimleri oy oranlarımız gerilediği için değil, rakiplerimizin tamamının karşımızda birleşildiği için kaybedildiği bir gerçektir. Kayıplarımızı inşallah birinci fırsatta telafi etmekte kararlıyız. Milletimiz de bu hakikatleri görüyor ve kıymetlendiriyor. Hakikaten geçtiğimiz hafta yapılan Çankırı, Dodurga seçimleri Anadolu irfanının bir göstergesi olarak tarihimizde yerini almıştır. Buradan Dodurgalı kardeşlerime teveccühleri için bir kere daha teşekkür ediyorum.
Ortada fikir verecek bir tablo bulunduğu açıktır. Bu seçimde farklı sonuç çıksa ortalığı birbirine katacak olanların AK Parti ve Cumhur İttifakı kazandığında nasıl sus pus olduklarını başlarını kuma gömdüğünü herbiçimde sizler de görüyorsunuz. Ülkenin kazanımlarından ıstırap duyan, ülke ve milletin yaşadığı her badireyi sevinçle karşılayan bir güruh peyda oldu. Türkiye işgale uğrasa düşmanı çiçekle karşılayacak bu güruhu bir asır öncesi kibarca manda taraftarlığı olarak tabir edilen emperyalist uşaklığı olarak tanıyoruz.
“Ülkemiz dünyanın en gelişmiş 10 devleti içindeki seçkin yerini almaya her zamankinden daha yakındır”
Türkiye 2023 Haziran’ında yapılacak yakın tarihinin en kıymetli seçimlerinden birine hazırlanıyor. Vesayet güçleri, terör örgütleri, darbeciler, siyasi ve ekonomik tetikçilerle adeta boğuşarak geldiğimiz yer yalnızca bizim değil ülkenin ve milletin geleceğini belirleyecek derecede mühimdir. Siyasi hayatımızın her günü ulusal iradenin tesisi için canhıraş bir deneyimle geçti. Bugün Türkiye’nin demokratik standartları da eser ve altyapısıyla gelişmiş ülkelerle uzunluk ölçüşecek düzeydedir.
Geçmişte bu ülkenin ayağa kalkmasını, darbe ve vesayet araçlarıyla yürütülen siyasi istikrarsızlık, ekonomik geri kalmışlıkla engelleyen kozlarını sabırlı uğraşla birer birer ellerinden aldık. Kendi vizyonunu belirleyen, adımlarını kararlıkla atan bir Türkiye var. Global finans krizi, global sıhhat krizi, Rusya-Ukrayna savaşı üzere kuvvetli sınamalar Türkiye’nin sahip olduğu gücü daha bedelli ve manalı hale getirmiştir. Ülkemiz dünyanın en gelişmiş 10 devleti içindeki seçkin yerini almaya her zamankinden daha yakındır.
“İnşallah önümüzdeki Şubat-Mart aylarıyla bir arada enflasyonu da denetim altına almış olarak yolumuza devam edeceğiz”
normal olarak dertlerimiz, sancılarımız, ödediğimiz bedeller mevcuttur. Son devirde ortaya çıkan hayat pahalılığını biliyoruz. Ülkemizin imkanlarını, finansal illizyonlarda değil, istihdamda artırmak için kullanma tercihinde bulunduk. Minimum fiyatlar, sabit gelirlilerin gelir düzeyine arttırarak yaşadığımız kasvetleri hafifçeletmeye çalışıyoruz. Belediye liderlerinin maaşlarında güzelleştirmenin de iyi olmasını diliyorum.
Dünyanın resesyonun eşiğinde bulunması ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla istikametiyle büyütme aslına dayanan programımızın ne kadar isabetli olduğunu gösteriyor. İnsanlarımızın alım güçleri tahminen yüksek enflasyon sebebiyle bir ölçü düştük. Kimseyi işsiz, aç, açıkta bırakmadık. İnşallah önümüzdeki Şubat-Mart aylarıyla bir arada enflasyonu da denetim altına almış olarak yolumuza devam edeceğiz.
“İnsanlara gece gündüz 3 mevzuyu anlatacağız”
İnsanların siyasi tercihlerinde iktisat kıymetli bir belirleyicidir ancak tek belirleyici asla değildir. Biz milletimize gece gündüz şu 3 mevzuyu anlatacağız.
Birincisi, 20 yılda Türkiye’yi nereden nereye getirdiğimizdir. Ülkemize sağladığımız demokratik ve ekonomik kazanımları, eskiyle mukayesili bir biçimde ortaya koyarak hafızaları daima canlı tutmalıyız.
İkinci olarak, bu alt yapı ile ülkemizi nereye ulaştırmak istediğimizi anlatacağız. Dünyanın siyasi ve ekonomik olarak bir daha yapılandığı bir müddetçte Türkiye’yi hak ettiği pozisyona fakat biz getirdik, biz getirebiliriz.
Üçüncüsü, karşımızdaki güruhun, ülkemizin ve her bir insanımızın geleceğine nasıl bir ziyan verebileceğini biz anlatacağız. Koalisyon devirlerinin ülkemize maliyeti ile, bölgemizdeki devletlerin kuvvetli idare eksikliği sebebiyle ödediği acı bedeller ortadadır. En son NATO tepesini izlediniz.
“PYD, YPG ve FETÖ NATO’nun resmi kayıtlarında yerini almıştır”
NATO tepesinde kimlerle, neyi, nasıl konuştuğumuzu, herbiçimde takip ettiniz. Tüm bunlarla birlikte eğitilen on binlerce PKK, YPG, FETÖ’nün hudutlarımızda beklediği, saldırmak için hazırlık yaptığı, birilerinin de FETÖ’cü alçaklarla fotoğraf vermek için adeta sıraya girdiği, Türkiye’yi Suriye’den de Ukrayna’dan da beter etmek istediği ellerini ovuşturduğu hayli kritik bir periyottan geçiyoruz.
Ana muhalefet, yavru muhalefet, artık buradan size sesleniyorum. NATO’nun kayıtlarına PKK, YPG, FETÖ bir terör örgütü olarak girmiştir. Bu güne kadar yalnızca AB kayıtlarında olan PKK, artık yalnızca orada değil, artık PYD, YPG ve FETÖ, NATO’nun kayıtlarına girmek suretiyle, gerçek manada terör örgütleri kimlermiş, NATO’nun resmi kayıtlarında yerini almıştır.
“Şahsımın temsilcisi olarak, davamızın temsilcisi olmanızı, kazanmadık gönül bırakmamanızı istiyorum”
Türkiye’de ileri geri, şu biçimde bu biçimde konuşmanın bir manası yok. Kimseyi aldatamazsınız. Artık NATO’nun şu anda çabucak kayıtlarını açarsınız ve o kayıtlarda bunları hayli açık net görürsünüz. Zımnî bir şey artık kalmadı. 3 dakikada NATO doruğunda ekranda Türkiye’deki teröristlerin İsveç’te, Finlandiya, Hollanda, Almanya, İtalya’da nasıl, yani dünyanın değişik ülkelerinde bunların nasıl cirit attığını ekranda bütün başkanlara gösterdik. Artık kapalı gizli bir şey yok.
2023 seçimlerini Meclis’te Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanlığında bizim kazanmamız koşuldur. Evlatlarımızın ve onların çocuklarının geleceği için bu imtihanı da muvaffakiyetle vermeye mecburuz. Bunların muhasebesini ve murakebesini çeşitli yerlerde yaptık, yapıyoruz. 2023 seçimleri manaya, ehemmiyete, hassasiyete sahiptir. Kızgınlık, kırgınlık, nefsaniyetle hareket edilebilecek bir seçim değildir.
Sizlerden, hanenizden başlayarak, oturduğunuz binada, sokakta, mahallede, iş yerinde, çarşıda, pazarda, otobüste, trende, dost meclislerinde, her yerde, direkt şahsımın temsilcisi olarak, davamızın temsilcisi olmanızı, kazanmadık gönül bırakmamanızı istiyorum.”