DEVA Partisi Eğitim Siyasetleri Lideri Mustafa Ergen, üniversiteye giriş sistemiyle ilgili tekliflerini paylaştı. Ergen şöyleki konuştu:
“Nitelikli bir eğitim, nitelikli bir ölçme ve değerlendirmeyi mecburî kılmaktadır. Öğrenciler, merkezi imtihan sistemleri ve klasik soru teknikleriyle bedellendirilmektedir. Kimi derslerdeki muvaffakiyet ile oluşan okul muvaffakiyet puanının merkezi imtihan puanına eklenmesi değerlendirmeyi kısıtlamaktadır. Birfazlaca ülke okul muvaffakiyetini, öğretmen kanaatini ve farklı yetkinlikleri ölçme ve kıymetlendirme sistemine dahil etmektedir. Türkiye’de ise fırsat eşitliğini sağlamak için, not ortalamasının düşük rol oynadığı, referansın ve “tüm şahsın” dikkate alınmadığı, merkezi imtihan temelli, kısıtlı ve tek boyutlu bir üniversiteye giriş sistemi vardır.
‘ÖĞRETMENLERİN REFERANSI ALINMALI’
Üniversiteye giriş imtihanında ekonomik, toplumsal maniler yahut tahsil tarzı farkı üzere sebeplerle güzel performans gösterememiş öğrencilerin durumlarının hesaba katıldığı esnek ve fazlaca kriterli bir sistem, fırsat eşitliğine daha uygun olacaktır. Gelişmiş kentlere nazaran imkanları kısıtlı bölgedeki öğrencilerin, üniversite imtihanında aldığı puandan fazlaca derslerindeki muvaffakiyet, genel tavır ve azmi, öğretmenlerinin referansıyla fırsat eşitliği için müspet bir adım olacaktır.
‘BLOKZİNCİR TEKNOLOJİSİ TAKİBİ DAHA ADİL YAPAR’
Günümüzde okul notları konsolide olarak değerlendirilmeye tutulurken, blokzincir teknolojisi ile granüler bulunmasına imkân sağlanacaktır. En genel sözle, blokzincir okullarda verilen karnenin ve değerlendirmelerin dijital ortamda, dağıtık data merkezlerinde inançlı bir biçimde saklanmasını, gerektiğinde de istenilen ayrıntıda öğrenci ve öğretmen özelinde çekilebilmesini sağlayacaktır.
bu biçimde bir sistem yardımıyla öğrenci ve öğretmenin gelişmesi ve takibi daha adil ve sistemli yapılabilecektir. Öğrencinin okulda aldığı notlar, okul haricinde yaptığı aktiviteler, aldığı referanslar, vb. tek tek blok olarak blokzincir ortasında notu verenlerin tesir yükleriyle birlikte kaydedilmelidir. Örneğin, bir okulun matematik yüklü kısmı, öğrencilerin ömrü boyunca matematik notlarını ve o kolu destekleyen öbür alanlardaki başarısına nazaran, o kısma girmek isteyen öğrencileri blokzinciri arayarak sıralayabilir.”
ÖNERİLEN SİSTEMİN YARARLARI
Ergen, DEVA Partisi olarak, önerdikleri yeni ölçme kıymetlendirme sisteminin faydalarını şöyleki deklare etti:
“Ulaşılması gereken hedef itimada dayalı, fırsat eşitliğini tesis eden bir eğitim sistemi kurulmasıdır. Merkezi imtihanların tesiri azaltılmalı, okul başarısı, ölçme değerlendirmede daha büyük bir hisseye sahip olmalıdır.
Şu andaki sistem akademik ve şahsi/sosyal gelişim içinde, “ya biri ya diğeri” üzere bir ikilem yaratmaktadır. Bütünsel bakışlı, imtihan merkezli olmayan bir sistem, bu ikilemi ortadan kaldırmakla kalmayıp, öğrencilerin gelişimlerine yatırım yapmaları için vakit sağlayacaktır.
Yılda bir kere yapılan merkezi imtihanlar gerilim yaratmaktadır. İmtihan, daha yüksek puanlı olanın sayılacağı biçimde yılda en az iki kere yapılmalıdır ancak tek imtihan fiyatı alınmalıdır. Evvelki yıllare kademeli olarak devir sonu imtihanları formunda yayılarak yapılan bir sistem de kelam konusu olabilir.
İmtihanların içeriği de değiştirilerek, test imtihanları yerine manaya ve kavrama sorularıyla, farklı ölçme teknikleri ile bunlara ilaveten, sunum, proje üzere vd. imtihana dayanmayan ölçme ve kıymetlendirme formları de kullanılmalıdır.”
Ergen, “DEVA partisi, daha evvel paylaştığı üniversite ıslahatı, uzun vadeli telafi eğitimi planı, tematik liseler ve eğitim takviye kartı üzere teşebbüsleri ile eğitimde fırsat eşitliğini yakalamak için epeyce taraflı plan ve program hazırlığı içerisindedir. Burada sunduğumuz Yeni Jenerasyon Ölçme ve Kıymetlendirme Sistemini, fırsat eşitliği sağlama yolunda atacağımız öteki bir devasa adım olarak kamuoyunda tartışmaya açmaktan memnunluk duyarız.” sözleriyle kelamlarını tamamladı.
“Nitelikli bir eğitim, nitelikli bir ölçme ve değerlendirmeyi mecburî kılmaktadır. Öğrenciler, merkezi imtihan sistemleri ve klasik soru teknikleriyle bedellendirilmektedir. Kimi derslerdeki muvaffakiyet ile oluşan okul muvaffakiyet puanının merkezi imtihan puanına eklenmesi değerlendirmeyi kısıtlamaktadır. Birfazlaca ülke okul muvaffakiyetini, öğretmen kanaatini ve farklı yetkinlikleri ölçme ve kıymetlendirme sistemine dahil etmektedir. Türkiye’de ise fırsat eşitliğini sağlamak için, not ortalamasının düşük rol oynadığı, referansın ve “tüm şahsın” dikkate alınmadığı, merkezi imtihan temelli, kısıtlı ve tek boyutlu bir üniversiteye giriş sistemi vardır.
‘ÖĞRETMENLERİN REFERANSI ALINMALI’
Üniversiteye giriş imtihanında ekonomik, toplumsal maniler yahut tahsil tarzı farkı üzere sebeplerle güzel performans gösterememiş öğrencilerin durumlarının hesaba katıldığı esnek ve fazlaca kriterli bir sistem, fırsat eşitliğine daha uygun olacaktır. Gelişmiş kentlere nazaran imkanları kısıtlı bölgedeki öğrencilerin, üniversite imtihanında aldığı puandan fazlaca derslerindeki muvaffakiyet, genel tavır ve azmi, öğretmenlerinin referansıyla fırsat eşitliği için müspet bir adım olacaktır.
‘BLOKZİNCİR TEKNOLOJİSİ TAKİBİ DAHA ADİL YAPAR’
Günümüzde okul notları konsolide olarak değerlendirilmeye tutulurken, blokzincir teknolojisi ile granüler bulunmasına imkân sağlanacaktır. En genel sözle, blokzincir okullarda verilen karnenin ve değerlendirmelerin dijital ortamda, dağıtık data merkezlerinde inançlı bir biçimde saklanmasını, gerektiğinde de istenilen ayrıntıda öğrenci ve öğretmen özelinde çekilebilmesini sağlayacaktır.
bu biçimde bir sistem yardımıyla öğrenci ve öğretmenin gelişmesi ve takibi daha adil ve sistemli yapılabilecektir. Öğrencinin okulda aldığı notlar, okul haricinde yaptığı aktiviteler, aldığı referanslar, vb. tek tek blok olarak blokzincir ortasında notu verenlerin tesir yükleriyle birlikte kaydedilmelidir. Örneğin, bir okulun matematik yüklü kısmı, öğrencilerin ömrü boyunca matematik notlarını ve o kolu destekleyen öbür alanlardaki başarısına nazaran, o kısma girmek isteyen öğrencileri blokzinciri arayarak sıralayabilir.”
ÖNERİLEN SİSTEMİN YARARLARI
Ergen, DEVA Partisi olarak, önerdikleri yeni ölçme kıymetlendirme sisteminin faydalarını şöyleki deklare etti:
“Ulaşılması gereken hedef itimada dayalı, fırsat eşitliğini tesis eden bir eğitim sistemi kurulmasıdır. Merkezi imtihanların tesiri azaltılmalı, okul başarısı, ölçme değerlendirmede daha büyük bir hisseye sahip olmalıdır.
Şu andaki sistem akademik ve şahsi/sosyal gelişim içinde, “ya biri ya diğeri” üzere bir ikilem yaratmaktadır. Bütünsel bakışlı, imtihan merkezli olmayan bir sistem, bu ikilemi ortadan kaldırmakla kalmayıp, öğrencilerin gelişimlerine yatırım yapmaları için vakit sağlayacaktır.
Yılda bir kere yapılan merkezi imtihanlar gerilim yaratmaktadır. İmtihan, daha yüksek puanlı olanın sayılacağı biçimde yılda en az iki kere yapılmalıdır ancak tek imtihan fiyatı alınmalıdır. Evvelki yıllare kademeli olarak devir sonu imtihanları formunda yayılarak yapılan bir sistem de kelam konusu olabilir.
İmtihanların içeriği de değiştirilerek, test imtihanları yerine manaya ve kavrama sorularıyla, farklı ölçme teknikleri ile bunlara ilaveten, sunum, proje üzere vd. imtihana dayanmayan ölçme ve kıymetlendirme formları de kullanılmalıdır.”
Ergen, “DEVA partisi, daha evvel paylaştığı üniversite ıslahatı, uzun vadeli telafi eğitimi planı, tematik liseler ve eğitim takviye kartı üzere teşebbüsleri ile eğitimde fırsat eşitliğini yakalamak için epeyce taraflı plan ve program hazırlığı içerisindedir. Burada sunduğumuz Yeni Jenerasyon Ölçme ve Kıymetlendirme Sistemini, fırsat eşitliği sağlama yolunda atacağımız öteki bir devasa adım olarak kamuoyunda tartışmaya açmaktan memnunluk duyarız.” sözleriyle kelamlarını tamamladı.