Beştaş nedir ?

Guclu

Global Mod
Global Mod
Sevgili Forumdaşlar, Size Bir Hikâye Anlatmak İstiyorum…

Bu satırları yazarken içimde hem çocukluğumun masumiyetini hem de yılların biriktirdiği duyguları taşıyorum. Beştaş oyununu bilirsiniz; sokakların, tozlu kaldırımların, yaz akşamlarının, kahkahalarla yankılanan anıların oyunudur. Çocukken elimizde taşlarla dünyalar kurardık; o taşlar bazen hayallerimizin tuğlaları, bazen de kaderin bize attığı sınavlar olurdu. İşte bu hikâyede, beştaş sadece bir oyun değil; erkeklerin stratejik, çözüm odaklı bakışıyla kadınların empatik, ilişkisel yaklaşımını aynı çemberde buluşturan bir metafor olacak.

---

Taşların Sessizliği

Bir yaz akşamı, mahallenin ortasında kurulan küçük bir çemberin içine oturmuştu çocuklar. Çemberin ortasında beş tane taş vardı. Dışarıdan sıradan görünen bu taşlar, aslında hayata dair sırlar saklıyordu. Oyunun başında herkes heyecanlıydı ama taşları avucuna ilk alan Deniz oldu.

Deniz, stratejik düşünen, her hamleyi hesap eden biriydi. Onun için taşlar sadece kazanmak için bir araçtı. Atacağı adımı önceden kurgular, taşların düştüğü açıya bile dikkat ederdi. Karşısında ise Elif vardı. Elif’in elleri titrek değildi, aksine güven veriyordu; çünkü o taşlara sadece taş olarak bakmıyordu. Ona göre taşlar, aralarında kurulan bağın sessiz bir diliydi.

Deniz birinci taşı havaya attığında gözleri sadece taşın iniş açısındaydı. Elif ise aynı anı, çevresindeki çocukların heyecanla açılan gözlerinde izliyordu. Bir oyunun iki farklı anlamı, iki farklı yürekte şekil buluyordu.

---

Strateji ve Empati Arasında Bir Köprü

Oyun ilerledikçe Deniz’in yüzünde odaklanmış bir ifade belirdi. O, kazanmaya kilitlenmişti. Taşları avucuna alırken dudaklarının kenarındaki kararlılık okunuyordu. Elif ise her taş düştüğünde arkadaşlarının yüzüne bakıyor, onların sevinçlerini ve hayal kırıklıklarını hissetmeye çalışıyordu.

Bir noktada Deniz, oyunda hata yapmamak için o kadar çok uğraştı ki taşlardan biri yere düştü. O an içinden söylenip tekrar denemeye hazırlandı. Elif ise taşı yerden aldı, ona uzattı ve gülümsedi:

“Bazen düşmek, bir son değil. Belki de yeniden başlamanın işaretidir.”

İşte o anda, oyunun ağırlığı bambaşka bir yöne kaydı. Deniz, ilk kez sadece kazanmayı değil, oyunun ruhunu da düşünmeye başladı.

---

Taşların Fısıldadığı Ders

Oyun ilerledikçe çocuklar etraflarında bir kalabalık oluşturdu. Kimisi “Hadi Deniz, daha dikkatli ol!” diye bağırıyordu. Kimisi ise Elif’in sıcak gülümsemesine kapılıyordu. İşte beştaş tam da bu noktada bir hayat öğretisine dönüştü.

Hayatın taşlarını önümüze düşüren kader, kimi zaman erkeklerin çözüm arayan, stratejik aklına ihtiyaç duyuyordu. Fakat bazen de kadınların kalpleriyle dokunduğu empati, ilişkisel yaklaşım ve paylaşma ihtiyacı öne çıkıyordu.

Deniz ve Elif’in oyunu aslında şunu fısıldıyordu: Hayat sadece planlar, hesaplar ya da stratejilerle yaşanmaz; aynı zamanda birbirimizin düşen taşlarını yerden alabilmekle de güzelleşir.

---

Birlikte Kazanmak

Oyunun sonuna gelindiğinde kazanan belki kağıt üzerinde belli olacaktı ama gerçekte kazanan başka bir şeydi: birlik duygusu. Elif, Deniz’e dönüp şöyle dedi:

“Biliyor musun, bence bu oyunda kazanan ya da kaybeden yok. Çünkü taşlar hepimizi aynı çemberde buluşturdu.”

Deniz sustu, sonra başını salladı. İlk defa stratejik bir zekânın yanında, empatik bir kalbin gücünü fark etti. O an, taşların avuçta bıraktığı soğukluk yerini sıcacık bir dostluğa bırakmıştı.

---

Beştaş: Hayatın Küçük Çemberi

Sevgili forumdaşlar, beştaş oyunu aslında hayatın küçük bir provasıdır. Erkeklerin çözüm odaklı bakışı ile kadınların ilişkisel yaklaşımı, aynı çemberde buluşur. Bazen plan yaparız, bazen de birbirimizin gözlerine bakarak hislerimizi paylaşırız. Bazen düşen taşı avucumuza alıp yeniden deneriz, bazen de o taşı arkadaşımıza uzatarak ona güç veririz.

Hayatta asıl mesele, taşların nerede durduğu değil; onların etrafında nasıl bir bağ kurduğumuzdur.

---

Söz Sizde Forumdaşlar…

Benim hikâyem böyleydi. Siz hiç beştaş oynarken, hayatın bu kadar derin bir anlamını hissettiniz mi? Ya da bir oyunun, size dostluğu, empatiyi ya da stratejiyi öğrettiği oldu mu?

Yorumlarınızı, kendi anılarınızı, hatta çocukluğunuzdan kalan taş seslerini buraya dökerseniz, eminim bu başlık hepimizin içini ısıtacak. Çünkü bazen bir taş, sadece taş değildir; kalbimizin sakladığı bir hikâyedir.
 
Üst